Medya’dan Takip ettiğiniz gibi Yörüklerde yıllar önce kurulmuş olan köy ve mahallenin yıkımı sözkonusu.

Yıllarca Elektrik,su,emlak,çöp vergisi ödeyen Yörükler sakinleri’nin evleri tek, tek Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafı’ndan yıkılmaya başladı.

ÇOĞU BAFRALI

Araştırmamızım neticesinde görüldü ki Yörüklerde yıkılan evlerin çoğu Bafralı vatandaşların.

Yörükler halkı evlerinin yıkılmaması için canla başla mücadele ettiler.

Konuyu Meclise dahi taşıdılar ama yıkılmasına engel olamadılar.

DARBE MUHTARLARDAN GELDİ

Evi yıkılan vatandaşların canları yanarken bir darbede Bafra mahalle muhtarlarından geldi.

3 gün önce Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz Bafra’da görev yapan mahalle muhtarlarını toplantıya çağırdı. Yaklaşık Bafra’dan 15 mahalle muhtarı toplantıya katıldı.

 KONU YÖRÜKLER

 Toplantıda konu Yörüklerde ki yıkıma gelince Yusuf Ziya Yılmaz “Yörükler de illegal bir yapılaşmanın olduğunu  ve bu kaçak yapılaşmanın kuş cennetine zarar verdiğini ve bu yüzden yıkıldıklarını”  muhtarlara anlattı.

 MUHTARLARDAN DESTEK

 Bizim mahalle muhtarları orada kaçak bir yapılaşmanın olduğunu belirterek bu konuda Başkan Yusuf beye açıktan destek verdiklerini beyan ettiler.

Bafralı muhtarların destek haberi basına Büyükşehir Belediyesi tarafından servis edilmişti. Bafra ve Samsun basını da habere yorum katmadan okuyucusuna aktarmıştı.

 Muhtarlara sosyal medyadan çok sert eleştiriler geldi.

 Vatandaşlar haklı olarak muhtarlara “Siz Bafralının haklarını savunmayı terk edip,  Yörükler ’deki yıkıma destek verdiğinizi büyükşehir Belediye Reisi huzurunda ifade etmişsiniz. Peki, kendi mahallelerinizdeki kaçak, imara ve iskâna aykırı yapıların yıkılmasını da Sayın Başkan’dan Talep Ettiniz mi”?

Bu yaşanan konu bize padişah ile yaverin hikâyesini hatırlattı

 Padişaha musakka yapmışlar, “şu patlıcan ne lezzetli sebze” demiş. Dalkavuk atlamış hemen... “Ağzınızın tadını biliyorsunuz sultanım, patlıcan öyle lezizdir ki, kırk çeşit yemeği olur, tatlısı olur, turşusu olur, insan yemeye doyamaz, parmaklarını yer, üstelik vitamin deposudur” demiş.

Ertesi gün, padişaha karnıyarık yapmışlar, “şu patlıcan ne lezzetli sebze” demiş. Dalkavuk atlamış hemen... “Keramet buyurdunuz haşmetlim, şu karnıyarığı icat edenin mekânı cennet olsun” demiş.

Daha ertesi gün, padişaha imambayıldı yapmışlar, padişah o gün tersinden kalkmış, “yeter be” diye kükremiş, “her gün patlıcan mı yiyeceğiz, götürün gözüm görmesin...” Dalkavuk atlamış hemen... “Valla şu insanlara hayret ediyorum, ne yemeği yemek, ne tadı tat, hiç mi damak zevkleri yok, adını duymaktan bile nefret ediyorum, bana sorarsanız patlıcanı yetiştirmek bile yasaklanmalı” demiş.

Sofra toplanıp, padişah gittikten sonra, dalkavuğun yakasına yapışmış aşçılar, “ulan sen değil miydin patlıcanı göklere çıkaran” demişler. “Ben padişahın dalkavuğuyum arkadaş” demiş, “patlıcanın değil”.