'BANKALAR ARTIK ÇOK DAHA GÜÇLÜ'
Geçmişte gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'e kadar çıktığı krizlerin yaşandığına işaret eden Başkan Genç, "2001 yılında Türkiye, her anlamda durma noktasına gelmişti. IMF'ten borç dilenebilmek için bu ülkeye dışarıdan bir ekonomi bakanı ithal edilmişti. Esnaf, işçi, memur, iş adamı, çiftçi, emekli, hepsi kan ağlıyordu. Böyle bir dönemi yaşıyorduk. Her gün bir bankanın batış haberini alıyorduk. O dönem 25 banka batmıştı. Çok şükür artık bankalarımız da, ekonomimiz de çok daha güçlü" diye konuştu.
'TÜRKİYE FİNANS MERKEZİ OLMALI'
Türkiye'de katılım bankacılığının yeni yeni gelişim gösterdiğine vurgu yapan Başkan Genç, "Faizsiz bankacılık fonlarının ülkemize çekilmesi hedeflenmektedir. Batı'da 2007'de başlayan finans krizi, katılım bankacılığını güçlü bir alternatif olarak öne çıkardı. Ülkemizde de bilhassa faiz konusunda hassasiyeti olan vatandaşlarımıza katılım bankaları önemli bir alternatif hizmet sunuyor. Hükümetimiz, İstanbul'un finans merkezi olması için var gücüyle çalışıyor. Bugün örneğin Londra, faizsiz bankacılığın önemli bir merkezi konumunda. Neden Londra yerine İstanbul olmasın? Bunun şimdiye kadar böyle olması gerekiyordu. Bu, bizim bir eksiğimizdir" şeklinde konuştu.
'HEDEFİMİZİ YÜKSEK TUTMALIYIZ'
Türkiye'nin bu alanda hak ettiği yeri alması gerektiğini de dile getiren Başkan Genç, "Komşularımız, yakın coğrafyamız, bölgemizdeki yatırımcılar böyle bir arayışın içindeler. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Bunun için ülke olarak hedeflerimizi yüksek tutmamız gerekiyor. Katılım bankacılığının sektördeki payı yüzde 5 düzeyinde. Bu payı 2023 yılında çok daha yukarılara çekebilmeliyiz. Ben bu alanda Türkiye'nin çok daha iyi yerlere geleceğine ve bu coğrafyadaki parayı ülkemize çekeceğimize inanıyorum. Ayrıca katılım bankacılığı alanında yatırım yapan Ziraat Bankamızı da kutluyorum. Zaten Ziraat Bankası ülkemizin gururudur" ifadelerini kullandı.
