OPERATÖR DR. YASİR GÖZÜ

OPERATÖR DR. YASİR GÖZÜ

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Nedir?

Kılların, özellikle kaba etlerin arasındaki oluk içine; sürtünme, kaykılarak oturma sonucu açılan küçük deliklerden içeriye girmesi ve deri altına giren kılların orada enfeksiyon, apse, akıntı, kaşıntı ve pis kokulu ıslaklıklara, çamaşırın kirlenmesine neden olduğu kronik bir enfeksiyon hastalığıdır. Kesinlikle doğuştan değil, sonradan olma bir hastalıktır. Kıl dönmesinin kuyruk sokumu bölgesi dışında kasık bölgesinde, koltuk altlarında ve göbekte de görülebilen bir hastalıktır.

  • Kıl Dönmesi

Kıl Dönmesi Kimlerde Görülür?

15-40 yaş arası, kilolu, biraz fazla terleyen gençlerde görülür. Gençlerde hormonal denge cildi olumsuz yönde etkiler ve ciltlerinde akne gibi hastalıklar yapılanır. Kıl dönmesi, uzun süre araba kullananlarda da sık görülür. Artık insanların boyları eskiye oranla daha uzun olduğundan, mevcut araba standartlarına göre uzun geldikleri için, kaykılarak oturmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla uzun süre araba kullananlar kıl dönmesi hastalığına adaydırlar.

Kıl Dönmesi Belirtileri

Kıl dönmesinin belirtilerinin küçük bir çukurdan büyük ağrılı bir kitleye kadar değişebilmektedir. Kıl dönmesi olan bölgede koyu renkli ya da kanlı akıntı olabilir. İltihaplanma ile beraber bölgesi kırmızı, hassas hale gelebilir ve akıntı olabilir. Enfeksiyon şiddetli olursa ateş, halsizlik ve bulantıya da yol açabilir.

Hastalık, birçok değişik tablo ile karşımıza çıkabilir. Kuyruk sokumundaki kıl dönmesi genellikle enfeksiyon oluncaya kadar kendisini pek belli etmez.

Hastanın Şikayetleri

  • Abse
  • Ağrı
  • Şişlik hissi
  • Sırt ağrısı olabilir
  • Hastaların çoğu bunu basit bir sivilce sanır
  • Akıntı bir çok hastada vardır

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi ve Avantajları

Kıl dönmesi hastalığında uygulanan tedavi yöntemleri arasında en üstün ve başarılı sonuçları sağlayan ameliyatsız tedavi diğer tedavi ve ameliyat yöntemlerinden üstünlüğü nedir madde madde sıralayalım

  • Tekrar ihtimali klasik ameliyatlarda % 40 lara çıkarken ameliyatsız tedavide % 3 civarıdır.
  • İş gücü kaybı ameliyatlarda 2-6 hafta, ameliyatsız tedavide 1-2 saattir.
  • Ameliyatta 15 gün istirahat önerilirken ameliyatsız tedavide aynı gün işe dönülebilir.
  • Ameliyatlarda 12-30 cm iz kalırken, bu iz ameliyatsız tedavide görünmeyecek kadar ( 1-2 cm ) küçüktür.
  • Hastalığın tekrarlaması halinde normal ameliyatlarda gereken 2.ameliyat daha zor yapılıp daha çok iş gücü kaybına sebep olur. Ancak ameliyatsız tedavide nüks oranı düşüktür.
  • Geniş yaralanma sebebiyle ameliyat sonrası % 10-15 oranında görülebilen iltihaplanma, dar alanda çalışıldığı için ameliyatsız tedavide % 1-2 civarındadır.
  • Ameliyat sonrası ağrı 3 gün şiddetli olarak 15 gün sürer. Bu ağrı ameliyatsız tedavide ağrı kesici almayı gerektirmeyecek düzeyde olur.
  • Ameliyat sonrası geniş yara alanında oluşacak kirli kanı emmesi için vakum aleti (dren) takılırken ameliyatsız tedavide dren kullanılmaz.
  • Narkozla yapılan ameliyattan sonra bir kaç gün hastanede yatmak gerekirken, ameliyatsız tedavide 10 dakika sonra hasta evine yada işine dönebilir.
  • Normal ameliyat sonrası 10-15 gün banyo yasaklanırken ameliyatsız tedavide hasta hemen banyo yapılabilir, havuza veya denize girilebilir.

Hastalarımızın en önemli avantajı aynı gün rahatsızlık sebeplerini öğrenip ,aynı gün işlem(müdahale) ardından rahat bir şekilde evlerine dönebilmeleridir.