Belediye Yetkilileri asbestli borulardan memnun mu yoksa başka sorunlar mı var?

“Başkan; "Ben şebeke suyunu içiyorum birşey olmuyor" diyor.

Nisan 1986’da Çernobil nükleer santrali patladığında

Radyoaktif sızıntı sebebiyle Karadeniz bölgesinde çayda sıkıntı olmuştu.

Ancak çay satışlarını arttırmak isteyen bazı çokbilmişler "bakın biz çayı içiyoruz, bir şey olmuyor "diye basın önünde poz vermişlerdi.

Sonucu hepimiz biliyoruz

Karadeniz'de kanser patlaması yaşandı

Ayrıca sakat doğumlar da cabası….!


Makam sahipleri vatandaşın sağlığı konusunda daha dikkatli olmalı

“Bak biz suyu içiyoruz, bir şey olmuyor” gibi bilimsellikten uzak beyanatlarla vatandaşı yanıltmak yerine;

Konunun uzmanlarından gerekli bilgileri alıp araştırmaları yaparak halkın sağlığını korumayı görev edinmelidirler.


Bugün aynı kanun ve yönetmeliklere tabi belediyeler 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu gereği " riskli yapıların yıkım talimatnamesinde" belirtildiği üzere ve 6331 sayılı İş Kanunu ve yönetmelikleri uyarınca

Yıkıma başlamadan önce

Mevcut binadaki asbestli malzemelerin sökülerek molozlardan ayrı bir şekilde ve sızıntı olmamasına özen göstererek taşınmasını zorunlu tutmaktadırlar.

Bırakın suyun geçtiği boruları,  doğada bile bu zehirli kanserojen maddelerin karantinaya alınması mecburiyeti kanunla düzenlenmişken,  bazı yetkililerin kanun ve bilimi hiçe saymasını anlayamıyoruz.

Türkiye'deki bir çok belediye asbestli boruları değiştirdi ve değiştirmeye de devam ediyor. Değişimi yapan belediyeler " bu değişimi insan sağlığı için yaptıklarını" pankartlarla duyuruyorlar.

Samsun Büyükşehir'e bağlı Terme Belediyesi asbestli boruların sökümünü yapıyor. Madem zararlı değil bu borular, bunca belediye neden boruları değiştiriyor. Bunca kanun neden asbeste yasak getiriyor?

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
 

diyen Yunus Emre, tahsili sadece mektepte olur sananlara ne güzel mesaj vermiş yüzyıllar öncesinden...!


Bafra’da yaşayan insanların sağlığı

Yani çocuklarımızın, kardeşlerimizin, dostlarımızın sağlığı bizim için önemli olduğu için brthaber olarak bu konuyu gündeme getirdik.

Bu yüzden de haberimizde Büyükşehir Belediyesinden ve Saskiden boruların değişmesi için duyarlılık bekledik.

Biz bunu beklerken maalesef ses, bu konuda yatırım ve yaptırım gücü olmadığını bildiğimiz ilce belediyesinden geldi. Hâlbuki biz bu konuda ilce belediyesini sorumlu tutmamıştık.

İlçe belediye meclis toplantısında gündeme getirilen konu üzerine belediye yetkililerinin çözüm için adım atmak, Bafra’da yaşayan insanların sağlığını savunmak yerine haberi yapanları hedef göstermesi, içinde bulundukları çaresizliğin ifadesinden başka bir şey olmasa gerek.

Meclis toplantısında Belediye yetkilileri, ilçede yaptıkları asfalt ve kaldırımların bozulmaması için asbestli borulardan vazgeçmeyeceklerini açık açık ifade ediyorlar. Yani kaldırım ve asfalt bozulacağına sağlığınız bozulsun diyorlar. Hem Saski, Hem Bafra Belediyesi benzer açıklama yapıyor.

Bu açıklamalardan da ne kadar doğru, zamanında ve yerinde bir haber yaptığımız ortaya çıkıyor.

Belediye meclis toplantısında bazı yetki sahiplerinin, Kurumumuz ve çalışanlarımız hakkında bilgisiz ve deli yakıştırması yapması da yine çözüm için yeteneği olmayanların saklandıkları derin kuyu olsa gerek,


Ama biz yine söylüyoruz

Halkın sağlığını korumak için haber yapmak delilikse biz zırdeliyiz. 

Toplumu bu konuda bilgilendirmek bilgisizlikse biz kara cahiliz.

Geçmişte bu konuda bir hata yapılmış besbelli ancak şimdi hatada ısrar etmemek gerektiğini düşünüyoruz.

Haberciler olarak gerçek yetkililerden ve vicdan sahiplerinden beklentimiz;

Toplumun sağlığını yeni dökülen asfaltlara ve göz alıcı kaldırımlara değişmesinler. 

Trafiği 5 dakika rahatlatabilmek için bu ülkenin denizleri altına tüneller yapabiliyorsak,  o tünellerden geçecek insanların sağlığı için iki asfalt bozar, üç kaldırım revize eder ve o kanserojen boruları değiştirebiliriz.


Ne demiştik yolun başında;

" insanı yaşat ki devlet yaşasın"


Saygılarımızla

Brthaber ailesi

25/01/2013 Resmi Gazete Sayı 28539

Kullanım yasağı

MADDE 5 – (1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili mevzuatındaki hükümler saklı kalmak kaydı ile asbest konusunda aşağıdaki hükümlere uyulur.

a) Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı,

b) Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması,

c) Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır.

Yine aynı sayılı Resmi gazetenin 4. maddesinde Asbest sökümünün dahi uzman konrolünde ve çok titizlikle yürütülmesi gerektiği ifade ediliyor.

Asbestin çıkarılması, işlenmesi, kullanılması, satılması yasaktır.

Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

uygulamasıdır.

Mart 2013, Ankara

 
Asbest, 20.yy’ın ilk çeyreğinden itibaren WHO – International 
Agency for Research on Cancer (Dünya Sağlık Örgütü-Uluslararası

Kanser Araştırma Merkezi)’ nin “Kanserojen Maddeler” listesinde Grup IA kanserojen olarak tanımlanmıştır. 1986 yılından itibaren

asbestin kullanımı gelişmiş ülkelerin büyük kısmında yasaklanmış olmasına karşın halen gelişmekte olan ülkelerde kullanımı yaygın

olarak devam etmektedir.

A.A. ASBEST YASAĞI RESMİ GAZETE'DE 29.08.2010 - Kansere neden olan asbestin üretimi, kullanımı ve asbest içeren eşyaların piyasaya sunulması yasaklanıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ''Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'' Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yönetmelik ile daha önce kısmen yasaklanan asbest kullanımı tamamen yasaklı hale geliyor. Yeni uygulama ile Avrupa Birliği ile de tam uyum sağlanıyor.  Tüm asbest türlerinin çıkarılmasının, herhangi bir ürün üretiminde kullanılmasının ve asbest içeren tüm ürünlerin piyasaya arzının yasaklandığı yönetmelik, 31 Aralık 2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. Resmi Gazete Tarih: 29/08/2010 Sayı  : 27687