D.B. Cooper davası, olay gerçekleştikten 45 sene sonra, yani içinde bulunduğumuz 2016 yılında kapandı.

D.B. Cooper davası, olay gerçekleştikten 45 sene sonra, yani içinde bulunduğumuz 2016 yılında kapandı.

Son görüldüğünde bir paraşüt ve vücuduna bağladığı 200,000 dolarla Mexico City'ye yol alan uçaktan atlayan Cooper, Amerikan tarihinin en gizemli olaylarından birine imza attı. Aradan geçen 45 yılın ardından FBI dosyayı kapatma kararı aldı ancak, ne onun kayboluşuna duyulan merak, ne de tartışmalar sona erdi.

Davayı araştıran FBI ajanı Frank Montoya, olayın çözümsüz kaldığını ve bundan sonrasının yalnızca vakit kaybı olacağını belirtiyor.

Davayı araştıran FBI ajanı Frank Montoya, olayın çözümsüz kaldığını ve bundan sonrasının yalnızca vakit kaybı olacağını belirtiyor.

FBI, davanın tarihteki en uzun ve en yorucu araştırmalardan biri olduğunu, ancak ne yapılırsa yapılsın ortaya yeni kanıtların çıkarılamadığını belirtiyor. Bugüne dek davaya yönelik her türlü ipucu ve ihbarı dikkate aldıklarını, ancak hiçbir kesin kanıt elde edemediklerini belirten Montoya, bundan sonrasının boşa kürek çekmek olduğunu ve ilgilenilmesi gereken daha önemli ve güncel davalar olduğunu belirtiyor.

Gelelim bu esrarengiz davanın konusuna...

Gelelim bu esrarengiz davanın konusuna...

24 Kasım 1971 günü, isminin Dan Cooper olduğunu söyleyen koyu renk saçlı bir adam, Portland'da bir bilet gişesine yaklaştı ve nakit kullanarak ABD'nin Seattle kentine tek gidişlik bir bilet aldı.

40'lı yaşlarının ortalarında, sessiz sakin bir adamdı...

40'lı yaşlarının ortalarında, sessiz sakin bir adamdı...

Üzerinde siyah bir takım, siyah kravat ve beyaz bir gömlek vardı. Bu iyi görünümlü adam, uçağın kalkmasını beklerken bir bardak viski sipariş etti. Esas olaylar ise, uçak havalandıktan sonra meydana geldi.

Uçak havalandıktan sonra Cooper, hosteslerden birini yanına çağırdı ve ona bir not uzattı.

Uçak havalandıktan sonra Cooper, hosteslerden birini yanına çağırdı ve ona bir not uzattı.

Cooper'ın uzattığı notta, yanındaki evrak çantasının içinde bir bomba bulunduğu yazıyordu. Uçuş görevlisinin notu okuması üzerine çantasını açarak birbirine bağlanmış kablo yığınını göstererek ciddi olduğuna dair kanıt sunan Cooper, hostes konuyu anlatmak için pilotların yanına giderken oldukça sakin tavırlar sergiliyordu.

Uçak Seattle kentine indiğinde, Cooper'ın yolcuları sağ salim bırakmak için bir şartı vardı.

Uçak Seattle kentine indiğinde, Cooper'ın yolcuları sağ salim bırakmak için bir şartı vardı.

20 dolarlık banknotlardan oluşan 200,000 dolar paranın ve dört adet paraşütün kendine teslim edilmesi halinde yolcuları bırakacağını söyleyen Cooper'ın bu isteği yerine getirildi ve hem yolcular, hem de az önce sözü geçen hostes serbest kaldı.

Cooper, bu değiş tokuşun ardından uçağın Mexico City'ye gitmek için tekrar havalanmasını istedi.

Cooper, bu değiş tokuşun ardından uçağın Mexico City'ye gitmek için tekrar havalanmasını istedi.

Cooper'ın bu isteği de gerçekleştirildi ve uçak Mexico City seyahati için tekrar havalandı. Uçak üç kilometre yükseklikte Kolumbiya Nehri üzerinden geçerken üzerine bağladığı paralar ve bir paraşütle uçağın arka kapısından atlayan Cooper'ın izine o günden bu yana hiçbir şekilde rastlanamadı.

Olayın arından, D.B. Cooper'a işaret ediyor olabileceğine inanılan birkaç kanıt ele geçirildi ancak bunların hepsi sonuçsuz kaldı.

Olayın arından, D.B. Cooper'a işaret ediyor olabileceğine inanılan birkaç kanıt ele geçirildi ancak bunların hepsi sonuçsuz kaldı.

Amerikan basınında D.B. Cooper ismiyle tanınan bu adamın kimliği hiçbir zaman çözülemedi ve ardında bıraktığı hiçbir kesin kanıta rastlanamadı. 1980 yılında bir çocuğun bulduğu bir kutunun içinde bulunan, 20 dolarlık banknotlardan oluşan 5,800 doların seri numaraları D.B. Cooper'ın aldığı fidye parasıyla eşleşti ve bölgede paraşüt ve siyah bir kravat kalıntılarına ulaşıldı ancak bugün bu kanıtlar FBI merkezindeki depolarda çürümekten başka hiçbir işe yaramıyor. D.B. Cooper vakası da ABD tarihinin çözülemeyen tek uçak kaçırma vakası olmayı sürdürüyor...