MHP Bafra İlçe Başkanı Abdurrahman Çamaş son günlerde ülkemizde meydana gelen terör olayları ve Fırat Kalkanı harekâtı hakkında açıklamalarda bulundu.  MHP Bafra İlçe Başkanı Çamaş “ Karşımızda bir ihanet yapılanması vardır. Bu ihanet yapılanmasına karşı milli birlik, beraberlik ve kucaklaşma içinde mücadele etmeliyiz. Başka Türkiye olmadığı gerçeğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Gün siyaset yapma günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Türkiye’nin sınır ve toprak varlığını emniyete almak, milli güvenliğini hedef alan terör örgütlerini kaynağında etkisiz hale getirmek maksadıyla başlatılan Fırat Kalkanı geri adım atmadan devam ettirilmelidir. “

MHP Bafra İlçe Başkanı Abdurrahman Çamaş açıklamalarını şöyle sürdürdü: İstanbul Beşiktaş’ta ve Kayseri’ de yapılan alçakça saldırılarda 51 polis, Mehmetçik ve vatandaşımızı şehit verdik.  PKK, FETÖ, PYD, DAEŞ ve tüm terör örgütleri ittifak yapmış ve ülkemize saldırmaktadır. Bu örgütler taşeron örgütlerdir. Bu örgütler eliyle sokaklar karıştırılmak, iç savaş çıkartılmak istenmektedir. Millet olarak bu oyuna asla gelmeyeceğiz. Ülkemizin bölünmesine milletimizin yok edilmek istenmesine fırsat vermeyeceğiz. Milletimiz sağduyulu hareket edecek ve kenetlenecektir. Teröre teslim olmayacağız. İç savaş oyunlarına izin vermeyeceğiz.

MHP Bafra İlçe Başkanı Abdurrahman Çamaş: Fırat Kalkanı Harekâtı’nın üzerinden 4 gibi bir süre geçmiştir. Geçen bu zaman zarfında vatan evlatlarımızın gün be gün artan şehadeti hepimizi derin bir üzüntüye sevk etmiştir. İki gün önce 16 kahramanımız hala devam eden El Bab operasyonunda şehit düşmüş, 4’ü ağır olmak üzere 31 kahramanımız da yaralanmıştır. Türk milleti varlığını muhafaza etmek için ağır bedeller ödemekte, büyük badirelerle boğuşmaktadır. Ancak bu çileli ve külfetli mücadeleden geri dönüş düşünemeyiz.  Çünkü atılacak her geri adım mevzi kaybına, hatta vatan mahvına yol açabilecektir. Çevremizde gittikçe şiddetlenen, şiddetlendikçe kan, gözyaşı ve acıya neden olan bir ateş çemberi bulunmaktadır. Halep’te mazlumlar acımazsızca ve sistematik şekilde katledilmektedir. Aramızda tarihi ve kültürel bağlar bulunan Halep’li kardeşlerimizin yaşadıkları dramlar, sivil ve masum insanların tahliyesinde yaşanan tıkanma ve fecaatler insanlık vicdanını titretmektedir. Halep’le ilgili sorunların çözümü için bir siyasi iklim doğmuşken, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi’nin FETÖ bağlantılı olduğu söylenen bir katil tarafından kalleşçe sırtından vurulması nasıl büyük bir kuşatmaya maruz kaldığımızı göstermesi bakımından önemlidir. Suriye topraklarında derinleşip yaygınlaşan kaos milli güvenliğimizi vahim ölçülerde etkilemekte, tehdit etmektedir. Türkiye’nin Suriye topraklarındaki varlığı ise tamamen milli güvenliğimizi sağlamaya dönüktür. Bu itibarla teröristleri kaynak ve odağında yok etmek ülkemizin istikbal ve istiklali için tarihi bir zorunluluktur. Tıpkı Milli Mücadele yıllarında olduğu gibi, milletimiz sahnelenen düşmanlıkların üzerine topyekûn gitmeli, ayrımcı ve dışlayıcı siyasi üsluptan kaçınılmalıdır.