Vekil Kırcalı yaptığı açıklamada:Fatih Sultan Mehmet'in mirâsı ve “Fethin mührü" olan Ayasofya Camii’nin Danıştay 10.Daire’nin Kararının ardından yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 86 yıl sonra yeniden ibadete açılmasıyla milletimiz ile birlikte büyük bir coşku yaşadık.

HER ZAMAN EL ÜSTÜNDE TUTULMUŞTUR

Ayasofya Camii’nin tarihsel süreç içerisinde bakımları aksatılmamış, onarımları yapılmış, eklemelerle tam bir külliye haline getirilmiş günümüze kadar hem devlet erkânı hem de milletimiz tarafından her zaman el üstünde tutulmuştur.

Bununla birlikte 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile önce ibadete kapatılmış daha sonra ise müze olarak faaliyet göstermeye başlamıştır.

Ancak bugüne kadar Ayasofya milletimizin gönlünde hüzünlü bir yara olmuş, Fatih’in Vakfiyesinde belirtilen vasiyetine uygun olarak kullanılması bir özlem vesilesi olmuştur.

HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKTIK

Gelinen bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti olarak biz tarihi ve hukuki haklarımıza sahip çıktık.

“…Ayasofya’nın statüsü muhafaza edilerek hukuk düzenimizle güvence altına alınan, özel hukuk tüzel kişiliği haiz mabut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı’nın mülkiyetinde olduğu,

Ayasofya’nın vakfedenin iradesi gereği sürekli şekilde camii olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz olarak kamunun istifadesine terk edilmesine yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de camii vasfı ile tescilli bulunduğu…” hususları Danıştay 10.Daire’nin verdiği gerekçeli kararda açıkça belirtilmiştir.

Bu vesile ile Ayasofya Camiini zincirlerinden kurtaran Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ediyor, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.