Şüphesiz her nefis ölümü tadacak, her canlı ölümle tanışacaktır.

Önemli olan; yaşarken yapılan muhterem hizmetler olmakla birlikte; vatan, millet ve devlet için gösterilen fedakarlıklar, ahlaklı, sorumlu, duyarlı ve vicdanlı bir hayat sürebilmektir.

Gazi Mustafa Kemal bunu başarmış, daha da mühimi Türk milletinin varlığı, birliği ve bağımsızlığı için hiçbir görevden kaçınmamış ve kaçmamıştır.

57 yıllık kısa ömrüne adeta koskoca bir tarih sığdırmıştır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü; inançlarının derinliği, heveslerinin yüksekliği, ufkunun genişliği, Türk milletine duyduğu engin sevgisiyle anlamak, bu şekilde hakkını teslim etmek lazımdır.

Türk milletini; çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak için her alanda emsali görülmemiş bir mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk, aynı zamanda millet olma şuurunu da güçlendirerek, ‘en büyük eserim’, dediği Cumhuriyetimizi kurmuştur.

Türk milleti O’nun önderliğinde zora diklenmiş, esarete direnmiş, zulmün süngüsünü kanının alevinde eriterek bağımsızlığına kavuşmuştur. Asla unutulmamalıdır ki; mazideki ihtişam ve gurur verici mücadele yöntemi, gelecekte ortaya çıkma ihtimali çok kuvvetli sorunların üstesinden gelmek için de ilham ve inanç kaynağı olacaktır.

Vatanımızı parçalamaya yeltenenleri, büyük milletimizin binlerce yılda oluşturduğu maddi ve manevi haklarını çiğneme cüreti gösterenleri geldikleri gibi gönderen bir iradeye liderlik yapan bu büyük devlet adamına, çok şey borçlu olduğumuz iyi bilinmelidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün; “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Sözü, Cumhuriyetimizin varlığı ve sürekliliği açısından da bir güven kaynağıdır.

Bu düşüncelerle aramızdan ayrılışının 82. yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve milli mücadele kahramanlarıyla birlikte aziz şehitlerimizi minnet ve şükran hislerimle anıyor, hepsine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Kemal Şahin

Bafra Ülkü Ocakları Başkanı