İskoç arkeolog Graham Hancock, son yirmi yıldır yürüttüğü akıl almaz çalışmalarla ilgi gören, her kitabı çok satanlar raflarında yerini alan bir isim. Onun son iddiası ise epey ilginç ve hem tarihe hem de geleceğimize bakışımızı kökten değiştirebilecek güce sahip...

1
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Graham Hancock, daha önce insanlığın yok olduğunu ve tekrar dünyaya geldiğini iddia ediyor. Hannock'a göre bu tarihten önce insanlık bugün olduğu gibi son derece gelişmiş bir durumdaydı. Üstelik Hancock, bu tarihi gerçeğe dair hikayelerin İncil'de ve çeşitli mitlerde yer aldığını ifade ediyor ve dünyamızda bu felakete ve öncesindeki gelişmiş medeniyetimize işaret eden kanıtlar bulunduğunu söylüyor.
2
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Graham Hancock, bu iddiasını yeni kitabı "Tanrıların Büyücüleri"nde uzun uzun anlatıyor. Burada geçen ifadelere göre dünyamız, 13,000 yıl önce gerçekleşen buz devri ile popülasyonunun büyük bir kısmını kaybetmiş ve ardından gezegene çarpan bir kuyruklu yıldız da akıl almaz büyüklükte depremlere ve tsunamilere sebep olmuş.
3
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Kitapta sunulan kanıtlardan en önemlisi, ülkemizde bulunan bir yapıya işaret ediyor. Şanlıurfa'da yapılan kazılar neticesinde ulaşılan ve dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğunu barındıran Göbeklitepe'yi örnek gösteren Hancock, bu yapının pek meşhur Stonehenge'in iki katı yaşında olduğunu ve büyük bir mimarlık ve mühendislik becerisi gerektirdiğini vurguluyor.
4
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Buradaki taşların üzerinde bulunan astronomiye dair oymalar ve yazıtlar bir yandan hikayeler anlatıyor, bir yandan da o dönemin gökbilimcilerine yol gösteren bilgiler içeriyor.
5
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Daha da ilginci ise, bu hikayelerden birinde gezegene çarpan bir kuyruklu yıldızın konu edilmesi. Elde ettiği tüm bu kanıtlar ışığında iddialarını kuvvetlendiren Hancock, bilim dünyasından pek çok ismin alaylı ifadelerine maruz kaldı.
6
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Pek çok bilim insanı, onun halüsinojen uyuşturucuları entelektüel uyarıcılar olarak görmesiyle dalga geçti ve araştırmaları yalnızca meraklı bir hippinin boşuna çabaları olarak görüldü.
7
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Ancak geçtiğimiz hafta Edinburgh Üniversitesi arkeologları tarafından yayımlanan bir makale, Hancock'ın pek çok konuda haklı olabileceğini ortaya koydu.
8
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Görünen o ki Hancock son yirmi senedir boş bir uğraşın peşinde sürüklenmiyor, gerçekten de tarihe bakış açımızı değiştirebilecek bilgilerin ardından gidiyordu. Üstelik Göbeklitepe'deki taşların üzerinde gerçekten de bir kuyruklu yıldızın M.Ö. 10,950 yılında dünyaya çarpışına dair hikayeler anlatılıyordu.
9
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Üstelik Hancock'ın teorilerini çürütebilecek herhangi bir kanıt da henüz bulunabilmiş değil...
10
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Bilim insanları, M.Ö. 11,000 yılı civarında dünyamızdaki son buzul çağının sona ermeye başladığı sırada çok büyük bir felaketin yaşandığı ve bunun âni bir iklim değişikliği yarattığı konusunda hemfikir. Ancak bunun öncesinde ya da sonrasında dünyamızda neler olduğu kesin olarak bilinmiyor; yalnızca ortaya bir takım teoriler atılabiliyor.
11
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Hancock ise tam bu noktada odağımızı 200 antik mite çeviriyor ve kutuplardan ekvatora kadar pek çok farklı noktada yaşamış farklı toplumların, hepsinin de mitlerinde gelişmiş bir medeniyetin sel ve yangınlarla ortadan kalkışından söz edildiğini vurguluyor.
12
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Ancak tüm bunlar, yine de Hancock'ın iddialarını bilimsel olarak kanıtlamak için yeterli değil...
13
Korkunç İddia: Kıyamet Zaten Koptu, Bir Sonraki 2030'da
Çünkü tüm bu çalışmalar hâlâ birer varsayımdan ibaret ve Hancock'ın söylemleri geçmişimiz ve geleceğimiz hakkında çok büyük iddialar sunduğu için belirsizliğini koruyor. Bu iddiaların kanıtlanması içinse önümüzdeki dönemde daha fazla bilim insanının Hancock'a katılması ve konu üzerine daha detaylı çalışmaların yürütülmesi gerekiyor...