Kovid-19 salgının ciddiyetini ilk kavrayan ülkelerden biri olduk. Koronavirüs Bilim Kurulu gelişmeleri sürekli mercek altında tuttu ve önerileri geliştirdi.

DSÖ küresel bir salgınla karşı karşıya olduğunu henüz ilan etmeden her türlü tedbiri planlayan bu kuruldur. Şahsım ve sizin adınıza kurul üyelerimize teşekkür ediyorum.

Şu an Türkiye'de salgının toplumsal hayatı eskisine oranla çok az etkilediğini vurgulamak isterim. Bu başarıda teşekkür borçlu olduğumuz çok insan var.

Bir süredir sizlere Kovid dediğimiz hastalığın gündemde kalma vasfını kaybettiğini söylüyorum. Bu sonuca dünyanın çoğu ülkelerinde de varıldığını görüyoruz.

Bildiğiniz gibi ülkemizde bazı kısıtlamalar kalkmıştı. Salgının biteceğine dair somut veriler gördüğümüzde bazı adımlar attık.

Bizi normalleşmeye götüren bu adımların isabetli olduğunu görüyoruz. Kovid-19'la mücadele bundan böyle bilhassa aşıyla verilecektir. Bunun yanında koronavirüsle mücadelede kullanılan bir ilaç var. İlacın 65 yaş üstüne dağıtmaya başladık.

Şimdi sıra bazı serbestliklerle psikolojimizi morallerimizi yenilemekte.

Sağlık Bakanı Koca duyurdu:

Artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada kaldırılan kısıtlamaları duyurdu. Açık alanda maske zorunluluğu ve HES kodu uygulamasının kalktığını açıklayan Bakan Koca, 'Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum gösteriliyorsa maske takmak şart değil.' dedi.

Şimdi salgının mücadele etmesi kolay bir evresinde olmasından hareketle aldığımız kararları açıklıyorum:

-Açık alanda maske kullanmak zorunda değiliz.

-Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum gösteriliyorsa maske takmak şart değil.

-HES kodu uygulaması kalktı.

-Hastalık belirtisi olmayanlardan test istenmeyecek.

-Okullarda iki vaka çıkması durumunda sınıfın kapatılmasına gerek duyulmayacak. Pozitif çıkan öğrenci izole edilecek ve eğitim devam edecek.

Birbirimizin yüzünü, gülüşünü özledik. Az değil 2 yıl. Normale dönüşün son aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Yaşam tek duygu ve tek konu ile sürdürülemez.

Alınan kararlar salgının düşüşe geçtiği realitesine dayanmakta, hayatımızın ihtiyaç duyduğu psikolojik rehabilitasyonu amaçlamaktadır.

Bakanlık adına en iyisini yapmayı, en doğru kararı vermeyi amaçladığımızdan kimsenin kuşkusu olmayacaktır.

Bir kişi salgın bitmedi ya da salgın bitti dediğinde somut gerçek değişmiyor. Salgın etkisini yitirdi, gözle görülür gerçek budur. Salgın kelimesine eskisi kadar vurgu yapmaya gerek yoktur. Salgını günlük hayatın ana kriteri olmaktan çıkarmalıyız.

Salgınla toplum olarak kısıtlamalar aracılığı ile mücadele etme döneminden hastalıktan bireysel olarak korunma aşamasına geçmeliyiz. Kişisel korunma da istersek süregelen alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz.

Maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz, maskeyi gerektiğinde hemen takmak üzere yanımızda taşıyoruz.

Özellikle büyüklerimiz, kronik hastalığı olanlarla bir arada iken maske günlük hayatımızın vazgeçilmezi olmalıdır.

Kısaca bazı grafikleri paylaşmak istiyorum. Son 1 ayda vefat eden vatandaşlarımızın yalnızca yüzde 8'inin hiç bir ek hastalığı yok. Yani vefat vatandaşlarımızın yüzde 92'sinin Kovid dışında ek bir hastalığı olduğunu ifade eden önemli grafik.

Burada vefatların yüzde 92.2'sinin en az iki tanıyla vefat ettiği görülüyor. Yani Covid dışında en az bir hastalığı olan yüzde 92.2.

Sadece Covid tanısı alan yüzde 7.8. Hiç ek hastalığı olmayanların yaş ortalaması 63. Ek hastalığı olmayan vatandaşlarımızın da yaş ortalaması yine gençler olmadığını, ağırlıklı olarak 60'ın üzerinde ortalamasının 63 olduğunu görüyoruz.

İZOLASYON SÜRECİ DEĞİŞTİ Mİ?

"Kovidli hastaların izolasyon süreciyle ilgili Bilim Kurulu'nun aldığı kararda değişiklik yok. 7'nci günden sonra semptom yoksa izolasyon bitiyor. Karantinayı aşılı ise temaslı olanlara zaten uygulamıyoruz."