Kocaeli’nin Körfez ilçesinde, 11 yıl önce Meryem Tahnal (35) ve kızı Melike Tahnal'ın (8) kaybolmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Hava ve Harun Palu çifti ile çocukları İsa Palu, Fatih Palu, Ayşe Palu ve Emine Ustael ile eşi Tuncer Ustael geniş güvenlik önlemleri altında Kocaeli Adliyesi’ne getirildi. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılacak olan yargılama, salonda yeteri kadar yer olmadığı için özel olarak hazırlanan bir alanda yapılıyor

TUNCER USTAEL’İN SAVUNMASI

İddianamedeki ifadem büyük ölçüde doğru olmakla birlikte olay günü Meryem’in cesedini bulduğumuz doğru değildir. O ifadeyi emniyetin baskısıyla verdim. Meryem’i Hikmet Ş. ve Yusuf Ş. öldürdü. Maktulü iğne tozuyla öldürmüşler. Benim ifadem baskı altında verildi. Biz Mercedes marka araçta hep birlikte yaşarken bir gece Meryem kayboldu. Kendisini bir daha ne canlı ne de ölü olarak görmedim. Maktulün kredi kartı ve banka kartı ölmeden önce bende duruyordu. Zaman zaman para çekerek kendisine veriyordum. Daha sonra kim kullandı bilmiyorum. 2008 yılı Aralık ayında kartı kullandığım söyleniyor ancak o tarihte zabıtalar beni barınma evine götürmüştü, barınma evinde kalıyordum. Baştan beri adli makamlar beni hiç bir şekilde dinlemediler. Maktul kaybolduktan sonda annesi Havva ve kardeşi İsa polise giderek kayıp başvurusu yaptılar. Aleyhine olan beyanları kabul etmiyorum. Ölen Meryem’in eşinin ailesi problemliydi bu nedenle beni suçlandıklarını düşünüyorum. Ben bu olaylar öncesinde İstanbul’da yaşıyordum. Benim bir çocuğum kaçırıldı. Eline büyükçe bir iğne batırıldı. Kalçasına şırınga batırıldı. Benim Mercedes marka araçta yaşamaya başlamamın cin ve benzeri şeylerin etkisi yoktur. Ben böyle şeylere inanmam. Arabada yaşamaya başlamamızın nedeni Meryem’in ailesinin bizi tahdit etmesidir. Ben bu aileden uzak durmaya çalıştım. Kendilerinin polisle de ilişkilerinin olduğunu düşünüyordum. Bu nedenle bizi tehdit ettikleri zaman polise gitmedim. Ben Meryem Tahnal’ı hiç bir dönem darp etmedim. Kendisinin eşi öldürüldü ve bizim eve geldi. Ölene kadar da hep birlikte yaşadık. Hiç bir zaman evde cin çıkarma gibi bir faaliyette bulunmadım.

HAVVA PALU’NUN SAVUNMASI

Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sanık Tuncer benim damadım olur. Diğer sanıklar çocuklarımdır. Ölen Meryem de benim kızımdır. Kızım evlendikten sonra bazı sorunlar yaşadı ve eve dönmek zorunda kaldı. 2008 yılı Şubat ayında ise Tuncer bizi cinlerin sardığını söyledi ve İstanbul’dan Körfez’deki evimize taşındı. Evde cinlerin olduğunu söyledi ve bizi cinlerle korkuttu. Bu dönemde Tuncer cin çıkarma gerekçesiyle evi sirkeyle yıkadı ve duvarlardaki kireçleri söktü. Oğlumu evlendirmek için biriktirdiğim parayı sanık Tuncer’e verdim. O da Mercedes marka bir araç aldı ve hep birlikte o aracın içinde yaşamaya başladık. Tuncer sürekli olarak kızım Meryem’i darp ediyordu. Sinirlendikçe kızımı dövüyordu. Ancak günde 1’den fazla dövdüğü de oluyordu. Kafasına ve yüzüne vuruyordu. Tuncer kızım Meryem’i aç bırakıyordu. Meryem’e 3 günde 1 tabak yemek veriyordu. Yaklaşık 4 ay kadar araçta birlikte yaşadık. Bu süre zarfında kızımı ağaca bağlamış ancak ben bunu görmedim. Özel olarak soğukta yatırması söz konusu değildir. Aracın içi zaten soğuktu. Kızım ölmeden 3-4 gün önce hasta olduğunu söyleyerek yatmaya başladı. Açlık ve soğuğun etkisiyle bitkisel hayata girmişti ve devamında da orada öldü. Bu durumu polise bildirmemiz gerektiğini söyledim ancak Tuncer kabul etmedi. Kızım ölmeden önce yüzünde darp izleri gördüm. Daha sonra İsa’yı zorla götürerek kızımı bir yere gömdüler. Olaydan iki gün sonra beni götürüp mezarı gösterdiler. Kızımın ölümünden sonra Tuncer bizi ayrı odalarda tutmaya başladı ve bizi aç bırakıyordu. Bir birimizle temasımızı engelliyordu. Kızımın kredi kartları Tuncer’deydi ve kendisi kullanıyordu. Ölüm olayından sonra Tuncer’in isteğiyle karakola başvurduk ve kızımızın kayıp olduğunu söyledik. O dönemde herhangi bir sonuç alınamadı. 2011 yılında ise sanık Tuncer başka bir olay nedeniyle cezaevine girdi. Ben de polise gidip olayı olduğu gibi anlattım. Ancak ceset bulunamadı diye bir şey yapılamadı.

İSA PALU’NUN SAVUNMASI

Suçlamaları kabul etmiyorum. Olaylar aynen annem Havva Palu’nun anlattığı gibi olmuştur. Olaydan sonra Fırat A. isimli şahıs bize bir telefon hattı verdi ve telefonlarımızın dinlendiğini söyledi. Ben kardeşim Meryem’e hiç vurmadım. Sadece Tuncer kendisine vurmuştur. Aç bırakma iddiası doğrudur. Ölüm anında ben de oradaydım. Annemin belirttiği şekilde öldü. En son ölmeden 2-3 gün önce Tuncer ablamı darp etmişti. Sırtına ve kafasına vuruyordu. İstanbul’da kaldığımız dönemden itibaren Tuncer ablamı hep darp etti. Ablamın belirli bir hastalığı yoktu. Sadece migren olduğunu biliyordum. Tuncer, Meryem’i ölmeden önce ayağından ağaca bağlamıştı. Sanık Tuncer evimize geldikten sonra gece ve gündüz karanlık şeyler görüyorduk. Ablam gömülürken ben de oradaydım ve üzerine toprak attım. Gömülmesinde kullanılan kazma ve küreği bir nalburdan para vererek aldım. Ablamın kredi kartını Tuncer kullanıyordu.

EMİNE USTAEL’İN SAVUNMASI

Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sanık Tuncer benim eşim olur. Maktul Meryem ise ablam olur. Olay tarihinde Tahnal ailesinden korktuğumuz için arabada yaşıyorduk. Ablam Meryem bir gece tuvalet ihtiyacı için arabadan dışarı çıktı ve geri gelmedi. Ben eşim Tuncer ile ablam Meryem’i aradık ancak bulamadık. Karakola kayıp başvurusu yaptık. Ablamın eşim Tuncer tartından aç bırakılması, dövülmesi ve öldürülmesi iddiası gerçek dışıdır. Eşim Tuncer tarafından orataya atılan ablamın başkaları tarafından öldürüldüğü iddiaları da doğru değildir. Ablam tuvalete gitmiştir ve bir daha geri dönmemiştir. Olay bundan ibarettir.

AYŞE PALU’NUN SAVUNMASI

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Annem Havva ve kardeşim İsa’nın anlatımları doğrudur. İstanbul’da kaldığımız dönemde Tuncer eliyle ablamın yüzüne kafasına ve sırtına yumruk ve tokatla vuruyordu. Aynı dönemde ablamı aç da bırakıyordu. Bu dönemde onu soğuk havada da yatırdığı oldu. Biz bunlara engel olmak istiyorduk ancak Tuncer bu işe siz karışmayın diyerek bizi engelliyordu. Ölürken Meryem’in ağzından köpük geldiğini görmedim ancak kızı öldüğünde köpük gelmişti. Tuncer’in isteğiyle İsa ile birlikte ablamı gömdüler. Karakola gittik ve korktuğumuz için öldüğünü söylemedik, kaybolduğunu beyan ettik. Ölüm olayından önce karnım ağrıyordu ve Tuncer cin çıkartacağım dedi ve benimle cinsel ilişkiye girdi. Bizi sürekli cinlerle korkutuyordu. Ben olmazsam size zarar verirler diyorlardı. Biz de Tuncer’in sözünden dışarı çıkamıyorduk.

FATİH PALU’NUN SAVUNMASI

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Annem Havva, kardeşlerim İsa ve Ayşe’nin beyanlarına katılıyorum. Ablamı darp eden Tuncer Ustael’dir. Benim ve diğer yakınlarımın herhangi bir darp etme olayı olamamıştır. Tuncer Ustael ablam Meryem’i darp ediyordu ancak sıklığını hatırlamıyorum. Fırat A. isimli kişi o dönem bize bir telefon hattı verdi. Telefonlarımızın dinlenebileceğini söylemişti. Ben maktulün ağaca bağlandığını görmedim. Evin çatısından bazen sesler geldiği oluyordu. Tuncer bu anlarda bizi duaya kaldırılıp, çatından ve pencerelerden uzak durmamızı istiyordu. Ölümün ardından Tuncer oturduğumuz evi başkalarına sattı bundan bizim haberimiz sonra oldu. Evde kendi aramızda konuştuğumuzda bizi cezalandırıyordu. Tuncer cin çıkarmak için duvarları kazmamızı istedi. Biz de yaptık.

Verilen aranın ardından tanık F.K.’nın ifadesiyle duruşmaya devam edildi.

TANIK F.K.’NIN İFADESİ (Palu ailesinin kiracısı)

Sanıkların tamamını tanırım. Bir dönem aynı apartmanda kiracı olarak oturmaktayım. Meryem bir keresinde Tuncer’in kendisine tecavüz ettiğini bana anlattı. Benden başka kimseye anlatamadı. Meryem Tuncer’den çok korkuyordu. Bir gün Meryem benden yardım istedi. Ben yardıma gidemedim. Daha sonra Tuncer Meryem’e bağırmaya başladı. Tuncer Meryem’e sizi ortadan kaldıracağım dedi. Meryem bazen bize aç geliyoru. Çok bitkin görünüyorlardı. Yine bir gün Tuncer eve geldiğinde evdeki eşyaların büyülü olduğunu söyleyerek eşyaları dağıtmaya başladı. Arabada yaşadıkları dönemde ise hiç arabaya gitmedim. Tuncer ve İsa’nın isteği üzerine kocam telefon hattı çıkararak kendilerine verdi. Daha sonra ise eşim tarafından iptal edildi. Aynı binada oturduğumuz dönemde apartmana giren çarşaflı insanlar görmedik.

TANIK FIRAT K.’NIN İFADESİ (Fethiye K.’nın kocası-Palu ailesinin kiracısı)

Sanıkların evinde kiracıydım. Bir tarihte maktulü ellerinden ağaca bağlanmış şekilde gördüm. Yanına gittiğimde sanık Tuncer oradaydı. Ne olduğunu sorduğumda Tuncer onun çok ağır suçu var dedi. Sanıkların hepsi orada bulunan arabanın içimdeydi. Bu olaydan ya bir gün sonra yada aynı gün Tuncer ve İsa bana gelerek kendilerine ait olan kazma ve küreği istediler. Ben de onlara verdim. Daha sonra yıkanmış bir şekilde geri getirdiler. Ben de bir şeyden şüphelenmedim. Bu olaydan bir gün sonra polis gelerek Meryem’in kaybolduğunu söyledi. Ben de bir bilgimin olmadığını söyledim. Daha sonra Tuncer’le birlikte Didim’e gittik. Kendisi Körfez’deki evle Didim’deki evi takas etti. Üstüne para ve araba aldı. Bu sırada Tuncer başının belada olduğunu söyledi ve benden cep telefonu hattı istedi. Ben de yanlış hatırlamıyorsam 3 tane aldım ve kendisine verdim.

DURUŞMA KARARI

Dosya içinde bulunan araştırma tutanakları, maktulün kaybolmasına ilişkin soruşturma evrakı, olay yeri inceleme tutanakları ve diğer belgeler okundu. Karar için verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarının davaya katılma talebini kabul etti.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında;

Tanıklar Mehmet K. ve Harun Palu’nun zorla getirmesi için talimat yazılmasına,

Tüm dosya içeriğine göre sanıklar Havva Palu, İsa Palu, Ayşe Palu ve suça sürüklenen çocuk Fatih Palu’nun atılı eylemle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığının belirlenmeli için rapor alınmasına,

Suç vasfı ve mevcut delil durumu göz önüne alınarak Havva Palu, İsa Palu, Ayşe Palu, Emnine Ustael, Tuncer Ustael ve suça sürüklenen çocuk Fatih Palu’nun tutukluluk halinin devamına karar vermesini istedi.

Palu Ailesinin avukatı ise ”Ortada bir ceset bulunmaması nedeniyle sanıkların beraatini talep ediyoruz. Sanık Tuncer cinler ve büyü gibi kavramlarla müvekkillerimizi korkutmuştur” dedi.

Mahkeme heyeti ise tüm sanıkların İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek akıl sağlığınızın yerinde olup olmadığının raporla belirlenmesine ve duruşmanın 24 Haziran tarihine ertelenmesine karar verdi.

SANIKLARA YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR

Sanıklar için açılan davada Tuncer Ustael hakkında Meryem Tahnal'ı, Kocaeli'nin Körfez ilçesinde 20 Aralık 2008 tarihinde 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek', 'Meryem Tahnal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak', 'kişinin ölmesinden yararlanarak cep telefonunu çalmak', 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile Meryem Tahnal'ı hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından, İsa Palu hakkında kardeşi Meryem Tanhal'ın Tuncer Ustael tarafından 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek suçuna yardım', 'Meryem Tahnal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak', 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' suçlarından, Hava Palu, Ayşe Palu, Emine Ustael ve Fatih Palu hakkında ise Meryem Tahnal'ın Tuncer Ustael tarafından 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürme suçuna yardım' ve 'cebir kullanarak birden fazla kişi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.