ABD Kore’yi, Kore Abd’yi. Kore Japonya’yı, Çin Abd’yi, Rusya Abd’yi, Abd Rusya’yı derken şimdi de İsrail insanlığı tehdit ediyor. Türkiye bu tehditlerden geri kalıyor mu? Kalmıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı 2-3 gün önce yaptığı bir konuşmada şu hadisi şerifte belirtilen konuya atıfta bulunmuştu;

Hadis-i Şerif’te, -Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: “Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür” diyeceği ifade ediliyor. (Buhârî, Tecrid, IX, 73; Tirmizî, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tâc, I, 25).

Cumhurbaşkanı konuşmasında "Bugün kendilerini Kudüs'ün sahibi sananlar, yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidirler" diyerek İsrail’i yaptıklarının karşılıksız kalmayacağı konusunda uyarmıştı. Kimileri buna tehdit de diyebilir.

İsrail ise son alınan Kudüs’ünFilistin’in başkenti olması kararından epeyi bir rahatsız olmuş olacak ki hemen ertesi gün Lübnan’a saldırıp bu ülkeyi taş devrine çevireceği şeklinde tehdidin boyutunu yeni bir düzeye çıkarıverdi.

İsrail denilen sivilce bu cesareti belli ki ABD ve batılı yardakçılarından alıyor. Elindeki öldürücü, yok edici silahlara güveniyor.

İsrail’i bu kadar agresif yapan nedir?

Sözde İsrail devletinin çıkarları diğer insanların hayat hakkını, yurt hakkını yok etmekten geçtiği için olsa gerek yapacakları tüm katliamların ardından çok büyük de bir saldırı bekliyorlar. Doğal tabi siz insanlara bunca zulüm yaparsanız elbet karşılığını hem bu dünyada hem ahirette bulursunuz. Doğanın kanunu bu.

İsrailliler bunu çok iyi bildikleri için korkularından saldırganlaştıkça saldırganlaşıyor hatta köpeğin kudurmasına rahmet okutacak salyalarıyla dünyayı kirletiyorlar.

Hiçbir millet ve hiçbir devlet de çıkıp şu İsrail’e haddini bildirmiyor. Lübnan’ı taş devrine çevireceğim diyen sahte kabadayıya, “ seni çıktığın mağaraya geri sokmak bizim işimiz” diyen çıkmıyor.

İsrail korkuyor korkmasına da, diğerlerinin kendilerinden daha korkak olduğunu gördükçe rahatlıyor herhalde.

Dünyada hiçbir denge adalet üzerine kurulmamış belliki. Hiçbir ulus ve devlet adaleti gözetmiyor da savunmuyor da. Bana dokunulmasın, menfaatim zarar görmesin, işim hayatım düzgün gitsin kabilinden hesaplar her türlü ahlaki dürüstlüğün önüne geçiyor.

Trump tahrik ediyor, provoke ediyor. Ne için peki? Yine gizli birtakım işler çeviriyorlar. Bu işleri gözden kaçırmak için şimdi Ortadoğu’daki tasmasızını saldırtıyor etrafa.

Muhtemelen ABD şu anda dünyanın başka bir yerinde birilerinin altınını, petrolünü, borunu vesair çalmakla veya işgal etmekle meşguldür.

İsrail’i bu kadar saldırgan yapan korkudan başka sebep de bu işte.

Oyun oyun hep oyun. Sıkıldık dünyadan ya. Yiyin birbirinizi de Azrail’e iş kalmasın. Ey insanlık bu dünya, bu nimetler ve bu hayat size çok.

Bugün döviz fırlamış haysiyetsizce ve meydanı boş bulmuşçasına. İsrail Kudüs’ü işgal ediyor etmesine de bu batı sürekli emeğimize, paramıza, malımıza saldırıyor. Buna niye tepki vermiyoruz. Emeğimiz daha mı az kutsal, ya da değersiz mi?

Birileri döner sandalyelerinde aynı anda 5 ekranla paraya para katıyor, İsrail Kudüs’ü alıyor. İsrail şu an ekonomik olarak Türkiye’yi de işgal ediyor. Belimiz büküldü bükülecek. Ama biz diyoruz ki büyüdük. Bu sene yüzde 11 büyüdük. Bir bankacı arkadaş bugün sordu. Siz bu büyümeye inanıyor musunuz diye? İnanıyorum dedim evet ama büyüyen ekonomi değil göbek ve kalçamız.

Selim Bilal