Mübarek üç ayların içinde barındırdığı müstesna gecelerden biri olan Miraç Kandili’ne erişmenin sevincini yaşıyoruz. Miraç; insanlığa yol gösterici olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in, Allah’ın davetiyle Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da göğe, yüce âlemlere ve ilahi huzura yükseldiği mukaddes ve manevi bir yolculuktur.

Miraç; dünyevi duygulardan arınıp tertemiz bir kulluğa yükselmektir. Miraç; birçok ilahi sırrı ve büyük hikmetleri bünyesinde barındıran eşsiz bir mucizedir. Miraç gecesinin özünde; insanlığın yararına değerler üretmek, Allah’a ulaşmak, kötü duygu ve düşüncelerden kurtulmak vardır. Bizler de bu mübarek günde iç dünyamızı meşgul eden kötü düşüncelerden arınıp Miraç’ın faziletlerinden faydalanmalıyız. Gönül kapılarımızı herkese açmalı; sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü kendimizden eksik etmemeliyiz. İçerisinde bolca feyz ve bereket barındıran Miraç Kandili’nin hayırlara vesile olmasını dilerken, dünya genelinde barış ve kardeşlik duygularının kuvvetlenmesini temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle Türk-İslam âleminin Miraç Kandili’ni kutluyor, yapılan tüm duaların kabul olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”