Samsun’un Bafra ilçesinde Derbent Baraj Gölü’nün daha ekonomik, daha rantabl ve daha verimli hale getirilmesi için toplantı yapıldı.
Derbent Barajı’ndaki tesislerde yapılan toplantıya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven, Bafra İlçe Müdürü Ahmet Dursun, Samsun-Sinop Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Osman Parlak, su ürünleri mühendisleri ve balık yetiştiricileri katıldı. Osman Parlak yaptığı konuşmada, "Derbent Barajı avcılık için artık uygun bir yer değil. Çünkü bura da o stok yok. Zaten gölün balıklandırılması zamanında yanlış oldu. Şu anda ekonomik olan balık sazan, levrek yerini başka balıklara terk etmiş. Burada çay kefali, İsrail sazanı, kaya balığı istilacı balık olarak şu anda barajda bir ekonomik değeri yok. Ekonomik değeri olan balıklar gitmiş, istilacı ve hiç bir ekonomik değeri olmayan balıklar barajı doldurmuş. Burada avcılık yapmanın bir mantığı yok. Derbent Barajı Türkiye’de en önemli alabalık yetiştiriciliği yapılan biridir. Barajlarda alabalık tesisi olan ilk yerdir. Bizden örnek alınarak Türkiye’nin değişik barajlarında onlarca, yüzlerce tesis kuruldu ve bu tesisler bizden daha iyi ve modern hale getirilmiş. Bizi örnek alan kişileri şimdi biz örnek almak zorunda kaldık. Burada bu stok olmadığı halde buranın avcılık alanı olarak kiraya verilmesine biz şiddetle karşıyız. Olta balıkçılığına gelince sonunda kararı devlet verecek ama biz sıkıntıdayız. Her taraf kulübelerle doldu. Nasıl bize inceliyorsanız onların da yasal olarak tahsislerini yapın. Olta balıkçılığı ile ilgili sorunumuzun yasal statüye kavuşturulması lazım. Olta balıkçılarının alanlarının belirlenmesi ve o alanların dışında her hangi bir yerde avlanmaları, hepsinin ruhsatlı hale getirilerek bir düzene sokulması zamanı Derbent’e gelmiştir. Bizi kirleten başka şeylerde var. Çevresel etkiler var. Zaten biz Kızılırmak’ın en sonundayız. Bir sürü kirlilik var. Buraya kadar geliyor. Biz burada hassas olmak zorundayız. Burada bazılarının büyükbaş hayvan çiftliklerinin atıkları direkt olarak baraja akıyor. Tesisler kurulurken burada analizler yapılıyor. Suyun altından dibinden, ortasından, sağından solundan bir kamyon su veriyoruz. Bunları Çevre Bakanlığı’nın yetkilileri, çevre bakanlığının tespit ettiği ve yetki vermiş olduğu laboratuvarlarla analiz yapıyorlar. Bu analizlerin sonucunda bize ya üretimi durdurun diyorlar ya kapasitenizi azaltın diyorlar ya da yer değişikliği yapın diye 3 tane alternatif sunuyorlar. Tabii cezalarıyla beraber. Biz de etraftan gelen kirliliğin sonucunun da faturasını ödemek zorunda kalıyoruz. Bizim kirletmediğimiz ama komşumuzun bizi kirlettiği anda analiz sonuçları kötü çıktığı zaman sonuç bize yazılıyor" dedi.
RUSYA İLE YAŞANAN KRİZ
Son günlerde Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinden sonra Türkiye -Rusya ilişkilerinin çok sertleştiğini belirten Osman Parlak, “Tabi ki işin politik tarafında değiliz. Elbette hava sahamıza giren egemenlik kuralları gereği, angajman kuralları gereği düşürülecektir. Bunu sonuçları balıkçılık sorunlarına nebi gibi bir etki yapacak. Birkaç gün önce Rusya’ya gönderdiğimiz 11 TIR mal gümrüklerden geri geldi. Geçen yıl Türkiye’den Rusya’ya 40 milyon dolarlık bir ihracat oldu. Şimdi bu ihracatın yapılaması halinde bu balığın Türkiye’de satılma mecburiyeti olduğu ve bu fiyatları düşürecek, fiyatlar düşünce sektör zor durumdaydı ve yetiştiriciler çok daha zor duruma düşeceklerdir. Zaten bir kaç seneden beri doların çok yüksek olması bu nedenle yemi dolar üzerinden alıyoruz balığı yurt dışına TL üzeri satıyoruz. Bu girdilerdeki maliyet yüksekliği sektörü zor duruma düşürmüştür. Bu durum bizi çok etkileyecektir. Ne istiyoruz öncelikle Rusya’ya verdiğimiz bu balığın regüle edilmesi gerekiyor. Nasıl edilebilir? Askeri birlikler doğru dürüst balık yemiyor. Bu balığın bir bölümü askeri birliklere, bir bölümü hastanelere, bir bölümünü okullara, bir bölümünü de bazı fakir olan ilçelere devlet katkısıyla verilebilir. Özellikle Norveç’ten aldığımız somonu da azaltabilir. Böyle tedbirler olabilir. Kısacası Rusya’nın ekonomik tedbirlerinin bizim balıkçılık sektörünün etkilendiğini söyleyebiliriz. Firmalar el değişebilir, belki krize girer sonra toparlanabilir ama ülkemiz her şeyden daha önemli önce ülkemiz. Ülkeniz yoksa firmalarınızda yok” diye konuştu.
SORUNLAR ÇALIŞTAYDA ELE ALINACAK
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven ise, “Derbent Baraj Gölü’nde kirlenmenin yapılacak analizlerle belirlenmesinden sonra bunu değerlendirebiliriz. Olta balıkçılığı ile ilgili belirlenecek alanlarda daha düzenli bir şekilde olmalı. DSİ tarafından belirlenen alanlara amatör balıkçılar bölgesi tabelalarını bir an önce asarak uygulamayı başlatabiliriz. Sektörün farklı bir şekilde Samsun’da tartılaşacağı 2016 yılının ilk aylarında bir çalıştay olacak. İç sularımızda ki kirlilik, yetiştirme ortamında süreleriyle alakalı, planlamayla ilgili, her birisi farklı farklı tartışılacak bir çalıştayla yapılır. En büyük sıkıntımız şu anda ülkesel manada balıkçılarımızın ihracat noktası. Şu günlerde Fransa’da yapılacak toplantıda Sayın Cumhur başkanımız da bu konuları görüşecek ve inşallah aşarlar diye düşünüyorum. Genel itibariyle bizim buradaki yetiştiricilikle ilgili konuştuğumuz konuyu önümüzdeki günlerde çalıştayda daha iyi ele alabiliriz. Geriye doğru gittiğimizde Kızılırmak’ın geri doğru gittiğimizde Sivas’tan beriye gelen bir su kaynağı var. 14-15 tane ili buraya yansıması sorun olarak geliyor.Bunların da sonuçlarını ilgililere iletilerek çok daha sağlıklı bir üretim periyotuna doğru gitmek bizim için daha iyi olasılık diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.