Sürekli gündemde kalmak üzerine kurulu siyaset anlayışının sıkıcılığı bir tarafa konuşulan konular ve fikir diye sunulan hurafeler gözönüne alındığında hayatın dramatik bir anını yaşamış bulunmaktayız. 

Zaman israfı, kaynak israfı, işgücü israfı hepsi de var içinde. 

Eğri oturup doğru konuşmalı. Efendim şu tarihten sonra herşey çok farklı olacak, şöyle olacak böyle olacak!

Cek ve Cak eklerini kullanmak çok tehlikeli bir kere. Çünkü atinin sahibi Allah. İyi niyet ifadesini anlarız ama kesin yargı belirtilen cümleler zora sokuyor dimağımızı. 

Onlar erdi muradına biz çıkacakmıyız kerevetine?

Vatandaşın son bir kaç aydır hatta bir kaç yıldır daralan ekonomisinden ve darbelerle bozulan moralinden bahsetmek bile 17 nisana endekslendi uzunca bir müddet. Halbuki değişen hiç birşey olmayacağı bizzat süreci yürütenler tarafından da ifade edilmekteydi taaa ki 2019 a kadar.

Ama işlerin kötü gidişine, piyasaların durgunluğuna, ödenmeyen çek ve senetlere, tezgahta kalan mallara hep bir bahane olmuştu 16 nisan. o da bitti şimdi ne bahane bulacağız bakalım kötü gidişlere, üretilemeyen çözümlere ve tembelliklerimize.

Vatandaşın bir kesiminin de işine geliyor bu tür icraatlar. Seçim vs ayağına üç beş ay arazi olma, mühlet alma imkanı doğuyor. Nasıl olsa kötü giden her işin bir bahanesi o aynı zamanda.

Ama bitti, çok şükür kazasız belasız bitti. Hızır idi Yunus idi derken bitti.

Şimdi sıra çalışmaya geldi. Bahane edilecek malzeme kalmadı. Hadi bakalım üretelim, pazarlayalım, rızkımızı taştan topraktan çıkarılım hep beraber. 

Bundan böyle yönetimsel anlamda milletin çok fazla sorumluluğu da olmayacak nasılsa. o yüzden çalışmaya odaklanmalı. :)))

Yurt içi yurtdışı yeni pazarlar bulunmalı, yeni ürünler üretip yeni sloganlar TT yapılmalı. Sertap'ın meşhur şarkısı yeniden yorumlanmalı ve söylenmeli bugünlerde.

Anlamına uygun Yeni Türkiye'de yeni bir aşk, yeni bir iş, yine gülecek bir neden lazım! 

Yeni bi duruş yeni dokunuş tek tek keşfetmek lazım....!

Bahanelerin bir kahveyi geçtiği zamanların tümü acı bir hatıraya dönüşüyor. Kaybedilen aşa, yiritilen umuda karşılık geliyor malesef. 

Dün toparlanmıştım ben yarın dağılma ihtimalime karşı. O yüzden dün toparlanmayanlara davettir toparlanmak için bu yazı. Gerçek evetçiler bahanlere sığınmadan Yeni bir heyecanla hayata tutunanlar olacak elbette.

Bir dahaki sohbette buluşmak üzere.

Selim Bilal