İlkadım Belediyesi ve İlkadım Kent Konseyi  Kadın Meclisi  işbirliği ile 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ile ilgili panel düzenledi.

 Acem Tekkesi Kültür ve Sohbet Evi'nde düzenlenen panelde Medeni Hukuk ve İslam Hukukunun Kadın ve Aile'ye bakış açısı ele alındı. Moderatörlüğünü İlkadım Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Psikolog Halise Mutlu'nun yaptığı panelde,  Avukat Hamdiye Katipoğlu ve Vaize Havva Arslan İslam ve Medeni Hukuk'un Kadın ve Aileye Bakışını anlattı. 

 YÜKSEL; İSLAM'DA KADINA VERİLEN DEĞER YÜKSEK

Panel öncesi konuşma yapan İlkadım Belediyesi Başkan Yardımcısı Musa Yüksel, İslam'ın kadına en çok değer veren bir din olduğunu ancak, toplumda yanlış bir algının olduğunu ifade etti.  Kadına değer veren İslam'ın yanlış anlatılmasının önüne geçmek için bu konuyu gündemde tutulması ve doğru anlatılması gerektiğine dikkat çeken Yüksel, İslam'ın kadına bakış açısının doğru anlatılmasının bu tür panel ve konferanslarla İslam'ın Kadına ve Aile'ye bakış açısının anlatılmasının önemli bir organizasyon ve çalışma olduğunu kaydetti.

 MUTLU, İLK VE ORTAÇAĞ KADININI ANLATTI

İlk ve ortaçağ Avrupa'sında kadına değer verilmediğini ifade eden  İlkadım Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Psikolog Halise Mutlu,  Roma'da o dönemde dul kadınların evlenmesinin toplumda suç olarak kabül edildiğini, Bizans döneminde ise, kadının eşini seçme hakkının olmadığını, kocasının kölesi olarak bakıldığını, Yahudilikte ise, kadının insan olduğunun bile tartışıldığını dile getirdi.

 İSLAM'DA FLÖRTTLÜK YOKTUR.

 Günümüzde gençler arasında flört ilişkilerin yaygın olduğunu ve normalleşmesinin sakıncalarının olduğunu söyleyen Vaize, Havva Aslan ise, İslam'da evlilik öncesi birbirini tanımada arkadaşlık ve flörtlük yoktur. Flörtlük döneminde kadınlarda travmalar yaşıyor. Dinen caiz olmayan bu flörtlük ilişkisinde sakıncalar vardır. İslam erkek ve kadın arasında flört yasağı koyuyor. " dedi.

 MEDENİ KANUNDA KADIN HAKLARI

Medeni Hukukun Kadın Hakları konusunda  kadın ve erkeğin haklarını eşit şekilde paylaştırdığını anlatan Avukat Hamdiye Katioplu,  " Türk Medeni Kanunu son 50 yıldır süren çabalar sonucunda değişti.Eski kanunda kadının aile içindeki hak ve görevlerini kocasına göre tanımlayan ve kadını aile içinde yasal olarak kocaya tabi konumda tutan bir anlayış vardı. Aileye ve kadının ailedeki rolüne yeni bir yaklaşım getiren yeni Medeni Kanun, aileyi kadın ile erkek arasında eşitlik temeline dayalı bir ortaklık olarak tanımladı. " diye konuştu.