Halep'te Katliama Devam!

Dün akşam ilan edilen ateşkesin, bugün Esed güçleri ve İran milisleri tarafından bozulduğu ve ayrıca sabah başlaması gereken tahliyelerin aynı güçler tarafından engellendiği belirtiliyor.

Rusya dünyaya diz çöktürdü. Hiçbir güç Suriye'de Rusya'ya engel olamadı. 

Halep'te , Hama'da, Şam'da ve diğer şehirlerde bugüne kadar muhaliflerin kazandığı bütün mevziler tek tek Esedin eline geçti. 

Ordusu dahi kalmayan Esed, 30 Eylül 2015 tarihinde başlayan Rus saldırıları ve müdahalesi sonrası bir yıl gibi kısa bir sürede Suriye'nin büyük bölümüne hakim olmayı başardı.

ABD Rusya'ya cevap veremiyor. Hiç bir Rus saldırısına engel olamadılar, Türkiye, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve daha bir çok ülkenin olduğu koalisyon bir nevi NATO'da Rusya blokuna cevap veremedi.

ABD ve NATO söz verdikleri yardımları muhaliflere vermeyip, bir kürt koridoru oluşturmak hayalinin peşine düştüler. ABD içindeki etkin yahudi lobisinin planları için bütün ortadoğuyu riske ettiler. İngilizler de benzer bir tutum içinde sönük bir siyasetle Rusya karşısında ezildiler.

Türkiye, Rusya ve müttefikleri ile baş edecek yeterli güce sahip olmadığından, ordu içindeki hainlerin varlığından ve Nato'nun güven vermeyen tutumundan dolayı bölgede macera peşine düşmedi.

Bugün bölgede olup bitenden çok ciddi zararlar gören Türkiye stratejik olarak belli bir çerçevenin dışına çıkmayı başaramadı. Gücü ile orantılı şekilde siyasetini yürütmeyi uygun gördü.

Son gelinen durumda Halep için veryansın eden dünyanın ikiyüzlülüğünü ve edepsizliğini yüzüne vurmak istemeyiz ama, 600 bin insanı Esed ve destekçileri katlederken sesini çıkarmayan, pkk teröristlerinin kuzey suriye ve kuzey ırakta süregelen işgal ve katliamları karşısında bırakın itirazı bizzat silah, mühimmat ve destek veren batının şimdi 6 km² alanda kaldığı söylenen 100 bin kişi için gözyaşı dökmesinin ne anlamı olabilir?

Bu kirli savaşta insanlığın yitirdiği bir çok değerinin yanında yitip giden hayatların ne önemi var ki? Şereften, haysiyetten, vicdandan yoksun bir insanlık nefes alsa ne olur, dünyayı kirletmekten başka bir işe yarar mı?

Huzuru ve saadeti başkalarının kanını dökmekte arayan batı medeniyetinin ve onlardan aşağı kalmayan slav vandalizminin Cengiz Han vahşetinden sonra dünyanın belki de görüp görebileceği en büyük katliamları inşaa ettiğine tanıklık ediyoruz.

Obama Cengiz Han ise, Putin de Camoka'dır.

Ama asıl gerçek tüm bu katliamları organize eden, stratejiler belirleyip oyunlar kuran güç, kendisi dışında hiç bir insanın yaşamına saygı göstermediği çok açık olan bir güç.

Bu güç dinsel yazılı metinlerden kendisini büyük ırk ilan eden ve diğer yaratılmışları kendisi için hizmetçi gören bir ırk olsa gerek. Yoksa insan hayatını bu kadar değersizleştirmek için sebep bulmak mümkün olmazdı.

Ruslar'a bu kadar paye verilmesinin sebebini merak etmiyor değilim. Bir yıl içinde nasıl oluyor da hem Kırım, hem Ukrayna ve hem de Suriyeyi işgal edebiliyor?

Üstelik bütün bunları gücünü kaybettiği iddia edilen bir dönemde yapıyor.

Bu ilginç aforizmanın etkisiyle olsa gerek ABD ve AB gibi sözüm ona teknolojik olarak dünyayı önüne katmış götüren ülkelerin aslında bir hiç oldukları, medeniyet ve teknolojinin batıda değil aslında orta ve uzak doğuda olduğu gerçeğini görüyoruz.

Hollywood etkisi ile muhallebiye dönmüş beyinlerin gerçeği görmesi için belki de gerekliydi bu Suriye tokadı.

Batı'nın peşine takılmanın hiç bir kârını görmediğimiz gibi bu aslında kaçmaya çalıştığımız doğunun kucağına da yalnız ve antremansız düşmemize sebep oldu.

100 yıl önce tüm dünya ile baş edecek gücümüz varken hem batı hem de ruslar yok etmedi mi imparatorluğumuzu. Neden 50 yıl gibi kısa bir sürede batı ve 100 yıl gibi yine devlet ömrü için kısa bir sürede Ruslar bizim için vazgeçilmez dost olsun. Olamazlar, olmazlar ve olmuyorlar da zaten.

2015 yılının 24 kasımında düşürdüğümüz rus uçağını kimileri fetöcülerin düşürdüğünü söylüyor ama bir başka görüş de rusların bilerek ve isteyerek düşürttüğü yönünde. Detayına girmeyeceğim ama;

Hangisine inanırsanız inanın sonuçta ikisinin de bizim için hayırlı rüya görmeyeceği sahte müttefiklerle karşılaşırsınız.

Rus uçağını düşüren pilotlar küresel hukuk çerçevesinde o gün haklı idiler, bugün haksız.
Ardından gelen rus tehditleri karşısında ortalıktan sıvışan Natoyu hemen unutabilir miyiz ki? Bugün Halep ve benzer şehirlerin içindeki tüm canlılarla birlikte yok edilmesi karşısında susan da aynı nato değil mi?

Yarın oluşabilecek olası Türkiye üzerine saldırılarda da aynı nato ortalıkta olmayacak hatta bugün olduğu gibi teröristlere silah veren ülkelerin paktı olarak durmaya devam edecek.

Kim ne derse desin 3. dünya savaşının ilk cephesini Ruslar kazandı.

Suçlu aramak gerekirse suçsuz yok ki arayalım.

Dost diye nicesine sarılsak da sadık yarin kara toprak olduğu bir dünyayı yaşamaktayız. Yaradanın huzuruna ebrar olarak çıkmak nasibolsun cümlemize.

Selim Bİlal