FAİZİ SEVENLE SEVMEYEN NASIL AYIRT EDİLİR?


Dinimiz İslâm faizi haram kılmıştır. 

Faiz yiyenler ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi kalkarlar. Bu onların: “Alım satım da ancak faiz gibidir." demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alış verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de faize bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah'a aittir. Kim faize geri dönerse artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır. Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır. Allah, günahkâr kâfirlerin hiç birini sevmez. (Bakara 2/275-276).

Şimdi Türkiye olarak bizler faizi elimizin tersiyle ittik mi yoksa dip doruk faiz haramına bulaşmış durumdamıyız?
Allah Bakara suresinde "Kim faize geri dönerse artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır" emrinde bulundu. 
O halde bizler Türkiye olarak ateşte sürekli kalacaklardanız. 

Faize gerçekten karşı olduğunu ifade edenler diyorlar ki " faiz benim en büyük ve daimi düşmanımdır".
Ancak bu sözün gereğini yerine getirmiyorlar. Yönettikleri devlet bankaları ve maliye sigorta gibi kurumlar, tefecilerden ve bankalardan bile daha yüksek faizle ve gecikme zamlarıyla vatandaşın boğazına sarılıyorlar. Sonra da "yeniden yapılandırma, barış " adları altında vatandaşı mükerrer olarak faize mahkum ediyorlar.  Demek ki bu sözü söyleyenler sözlerinde henüz samimi olamamışlar.

Evet Mükerer faiz alıyorlar. Kanun ile yasaklanmış olmasına rağmen devlet vatandaştan mükerrer faiz alıyor. Yani faize de faiz işletiyor. Allah onları bildiği gibi yapsın.

İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını kazanmak için verdiğiniz zekata gelince, işte zekatını veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır. (Rum, 30/39).


Devleti idare edenler faize karşıyız deyip en yüksek faizi alıyorlar. 

CHP nin genel başkanı da ayrı bir şam tiyatrosu sergiliyor. Faizleri %1 e indiren kanun teklifi verin vallahi destek vereceğiz diyor. Aylık mı , Günlük mü bu yüzde bir? Faizi kaldıralım diyeceğinize aylık %1 faiz teklifi yapıyorsun sayın Kılıçdaroğlu. Şu anda bu oranın altında kullanılan kredilerin faiz oranlarını mı yükseltmeye çalışıyorsun. yoksa zaten düşmekte olan faiz oranlarından dolayı kardan zarar eden bankanız şii bankasını mı kurtarmaya çalışıyorsun? Bu ucube düşünce şekliyle aklı sıra hem siyasi rant kazanacak hem bankasına kazandıracak. Bu siyaset tam cambaz işi tam.

Sonuç olarak bu ülkede ağa babaları belli olanlar ve parası olanların çoğu faizi bir besin kaynağı olarak gördüklerinden vazgeçemiyorlar. Bu ülkede faizi gerçekten sevmeyenler ise, fakirler ve fukaralar ile istisnai birkaç zenginden ibaret.

Ainesi iştir kişinin, laf sizin aynanız olsun.

Ülkede yıllık %10 gerçek enflasyon varken ve bu ekonomi kalemi planlanıyorken, faiz belasını yok etmek ancak imanla olabilir. 

Çanakkale köprüsünü ve yeni yapılan diğer köprülerin geçiş ücretlerini Amerikan parası ile belirlemek de ekonominize ne kadar güvendiğinizin göstergesi oluyor. 

Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz. (Âl-i İmran 3/130)


Osmangaziden geçersen 50 dolar, Çanakkaleden geçersen 18 dolar, YSSden geçersen 10 doları buluyor toplamda.

Üç kağıt ekonomisi ile milletin kaynakları tüketilmeye devam ediliyor. Bu milleti üç kağıt ekonomisine, fiaze mecbur bırakanlar aynı zamanda günahın ve vebalin de sorumlusu oluyorlar.
Çok büyük projelere imza atan Türkiye bu projelerin finansman modeli olarak yap-işlet-devret modelini benimsedi. Yani devletin cebinden tek kuruş para çıkmadan tüm yükü milletin omuzlarına tekrar tekrar yüklediler. Bu da ileride hatta bugünden başlayan yeni bir faiz dalgası ve yükü demektir.

Gelecek 30 yılımızı ipotek olarak verdiler. Doğacak çocukları dahi borçlandırdılar. Üstelik millete sormadan, onay almadan. 
Bu işleri yapan şirketleri bugün tanıyor olabilirsiniz ancak onların bu işlerin finansmanı için hangi dost veya düşman finans kaynaklarını kullandıklarını denetleyemezsiniz ve ayrıca bu şirketlerin sahipleri yarın şirketlerini size bomba atanlara, ülkede darbe yapmaya kalkanlara satabilir. Belki şimdi bile ortaktırlar.

Yani demem o ki Yavuz Sultandan her geçişinizde gazzede bir bebeye sıkılan kurşun olabilirsiniz. Osmangaziden her geçişte Halep'te 5 yaşındaki çocukların ödünü ve canını patlatan vakum bombası olabilirsiniz. Biz Allah için uyarıyoruz. 
Kim almaya bir hisse, bu emsalsiz misalden
Arkasını dönmeyle kaçamaz ki ecelden....

Men edildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık. (Nisa 4/161).


Tolga Merdoğlu