Hayır İşleri

 

Mescit inşa etmek.

Taksim’de yapılacak caminin temeli atıldı. Taksimi bilen bilir, o bölgenin bir mescide ihtiyacı olduğu aşikârdır. Uzun yıllardır anlamsız şekilde orada bir mescit, cami yapılıp yapılmayacağı hususunda toplumda gerilim çıkarılmaya çalışılır.

Bu yüzden de oradaki hayır işi epeyce uzadı. Nihayetinde geçtiğimiz günlerde İstanbul şehremini Mimar Kadir Topbaş ve şürekâsı tarafından temel atma töreni yapılarak murada erme yolunda önemli bir merhale kaydedildi.

Müslüman bir ülkenin Müslüman bir neferi olarak cem olmak için ibadet yeri yapılması yüreğimize su serpti. Hayır işlerine karar verildiği vakit Allah insanları nerede olsalar cem edeceğini buyuruyor. İşte bu güzel mescit veya cami de bir çok hayır severi birleştirecek bir eser olsun inşallah.

(Bakara Suresi, 148)

Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

Hayır işlerinin israfa dönüştürülmesi konusunda ise söylenecek çok söz var. Mesela bir çok köyümüzde 15 haneyi geçmeyen ikametlere rağmen 3-5 caminin varlığı israfın hayrı zora bir bedel yaptığını işaret ediyor.

Toplumun helal paralarının bu şekilde israf edilmesinin hayır düşüncesinin eseri olamayacağını inancımız zaten bize söylüyor. Bu tür icraatlar hayır düşüncesinden değil, ayrılık, kıskançlık ve fitneden gelişiyor.

Birbirinin imamını ya da cemaatini beğenmeyenler, ağası farklı olanlar, tarikatı, şeyhi kendince muteber diğerleri mendebur ilan edilenler ve hatta farklı siyasi görüşe sahip olanlar sözüm ona iyilik olsun, hayır olsun diye mescit, cami inşaa ediyorlar. Sonra bu mescitleri cem olmak için değil zıttına ayrıştırmak ve ayrışmak için kullanıyorlar.

İşte israfın ortaya çıkardığı fitnenin boyutu. Allah ıslah etsin. O yüzden diyoruz ki, Hayra evet, israfa hayır.

A’raf 31. Ayet :

Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.

***

Referandum yaklaştıkça eskiden hayır kelimesini dilinden düşürmeyen bazı dostlarımızın artık bu kelimeyi kullanmamaya gayret ettiğini müşahede ediyoruz.

Hayırlı akşamlar yerine iyi akşamlar, hayrolsun , hayırdır inşallah gibi beynelminel deyişler yerine iyilikler vs. gibi daha liberal söylemler kullanılıyor.

Siyaset demokratik bir çizgide yapılmayınca insanı yaşantısından ve inandıklarından bile uzaklaştırıyor. Aman hayır işlerinden uzaklaştırmasın da.

***

Baba oğlunu evlendirecek, iki gelin adayı sunmuş. Birinin adı evet, diğerinin hayır.

Baba oğluna “ seç oğlum birisini” diyor.

“Ama bu seçimi yaparken dikkatli ol, bak hayırı seçersen sonun ne olur bilmem, hem ayrıca bu hayır var ya bu hayır, işte bu terörist olabilir, davulcu olabilir zurnacı çıkabilir, ayyaş sarhoş, serkeş âleminde bir sürü arkadaşı dostu varmış diyorlar. O yüzden ben hayırda hayır görmüyorum ama sen yine de SEÇ”

Oğlan sevinmişti iki gelin adayı var diye ama biri göstermelikmiş meğer babası zaten baştan kararı kendisi vermiş, aslında ona bir şey de sorduğu yokmuş.

Bu oğlan ya kör, topal evetle evlenecek ya da bekar kalacak görünüyor. Ama baba iyi düşünüp torun sahibi olamayabileceğini de hesaplamalıydı zahir.

***

Aslında;

Yapılan Anayasa değişiklikleri ile aslında hayatımızda ya da siyasette bir şey değişmeyecek. Yine Sayın Erdoğan ve ekibi görevde olacak ve yine çoğunluğu alarak yollarına devam edecekler.

Bakanlar dışarıdan atanacakmış, zaten şu anda da atanabiliyor. Buradaki tek fark eğer vekilden bakan olursa vekillikten ayrılması gerekeceği

Cumhurbaşkanı bakanları atayacakmış, şu anda Binali bey atamıyor zaten.

18 yaşında vekil olunabilecekmiş, aday gösteren olmayacağına göre…

Vekil sayısı 600 olacakmış, özgür irade yoksa 550 veya 600 ne farkeder?

Anayasa mahkemesi üyelerinin şu kadarını C.B. atayacakmış, şu anda da bir eksik bir fazla atıyor. Hsyk keza aynı şekilde.

Hem ayrıca milletvekili adaylarını kim belirleyecek, parti başkanları.

Parti başkanı aynı zamanda başkan da olacak. Peki böylece meclis yasamayı bağımsız mı yapacak? Gülmeyelim

Yargıyı da meclis ve C.B. seçecek. Yargı bağımsız olacak mı?

C. B. Meclisin tüm vekillerini kendisi belirliyor ve seçtiriyor. Yargıyı da meclis ve kendisi seçiyor. Sistemin adını siz koyun ben bulamadım bir isim.

Anayasa değişikliği şart.

Çünkü 80 darbesinin kalıntıları ortadan kalkmalı. Ama Öncelikle siyasi partiler yasasından ve seçim yasasından başlamak gerekiyor.

Çünkü demokratik bir temsil sağlanmadığı takdirde kurumların, kurulların, meclislerin bir önemi kalmıyor.

Yargı ve yasama elini millet adına kaldırmalı. Kendisini aday yapanlara minnet borcu olanların millet adına el kaldırmaları, vicdani kanaat oluşturmaları ne kadar mümkün?

Soru işareti çok.

Değişen bir şey olmadığına göre evet ya da hayır demenin de bir anlamı olmayacak.

Anayasa değişikliğine evet diyen bir çok vatansever bu haline sıcak bakmıyor olabilir, belki de referandum biraz ertelenmeli ve anayasa değişikliği tekrar gözden geçirilmeli.



Fikri hür, vicdanı hür

Selim Bilal