Ali'yi Dövdüler 

Yaşadığımız dünyada ve özelde ülkemizde gaddarlığın bu kadarına da pes dedirteceğimiz olaylarla karşı karşıyayız.

 

Bir seyyar satıcı olan Tatlıcı Ali’nin tek derdi evine, çocuklarına helalinden iki lokma yedirebilmektir. Tatlıcı Ali hayatın bunca çilesine, bunca pahalılığa ve zorluğa rağmen ekmeğini yollarda çıkarmaya çalışan minik mini minicik bir esnaf kardeşimiz.

 

Karşısında ise bütün haşmetiyle belediyeyi ve dolayısıyla da devleti temsil eden zabitler ordusu.

 

Direndi sonuna kadar tatlıcı Ali ama nafile. Karşısındaki zalimler ordusu acımadı ona. Sopalarla darp ettiler helalci esnafını.

 

Halbuki bu zalimler güruhunun asıl görevi deveyi hamuduyla götürenleri engellemek olmalıydı.

 

Kaçak inşaatlara göz yumarken, imar yolsuzluklarıyla coşarken, en lüks lokantaların yolları işgaline seyirci kalırken, aynı şekilde kamuya ait alanlarda ne karşılığında izin verdiklerini bilemediğimiz şekilde işgallere müsaade ederken, hatta bunları şikayet edenlerin başına da iş açacak şekilde zulüm yapıp, kolpa atarken çok mutlu bu eli sopalı belediye görevlileri.

 

Aslında Tatlıcı Aliye vurdukları her darbe milletin vicdanına vurulmuştur. Devletin buna mı gücü yetiyor dedirtmiştir bütün temiz kalplere.

Yetmiyor mu aldığınız vergiler?

Bir malı alırken, satarken, taşırken, devrederken vesaire tam 7 defa vergi alıyorsunuz. Yetmiyor bir de garibana sopa çekip tezgahını alıyorsunuz.  Yuh size Allah aşkına yuh.

 

Allah size müstehakınızı versin.

 

Sizin cezalandırılmadığınız her saniye bu devlet milletin gözündeki itibarını kaybeder, sizin özür dilemediğiniz her dakika bu belediyeler çöp değeri bile görmez.

 

Bedava geçinenler için aylık verirsiniz, özel okula gidenlere devletin imkanlarını peşkeş çekersiniz, akaryakıttan kainatın en yüksek vergilerini alırsınız, devletin imkânlarını kömür, şu bu diye kimseye sormadan dağıtırsınız ve bu millet size bir şey demez.

 

Ama benim gariban esnafımı bu şekilde dövenin sülalesinden başlamak bu milletin en ulvi hasletlerindendir.

 

Eli sopalılar kendinize gelin. Unutmayın ki sizler sokağa çıkmaya korktuğunuz, bankamatik kuyruklarında durduğunuz 15 temmuz gecesini biz Tatlıcı Alilerle nöbette geçirdik.

 

Siz milletin tepesinde horozlanın diye değil, istiklalimiz içindi bu.

Bizi anladınız da yanlış mı anladınız bi kontrol edin acilen kendinizi.

 

Adaletten de beklentimiz çok acil bu gaddarlara gereken cezanın verilmesi.

Hak için, Allah için..

 

 Selim Bilal