Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, İzmir'de yaşanan deprem ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının eğitime etkileriyle ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'la konuştu. Sözlerine "İzmir’de yaşanan depremin etkilediği yerlerden biri de okullar oldu. Eğitime bir hafta ara verildi. Diğer yandan koronavirüs nedeniyle henüz yüz yüze eğitime başlayamayan sınıflar var" diye başlayan Selvi, şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’la İzmir’de eğitimi, okulların durumunu ve okullarında eğitime başlayamayan 6, 7, 10 ve 11. sınıfların durumunu konuştuk. ‘Haberi aldığım ilk andan itibaren aklım, kalbim İzmir’deydi. Çünkü deprem anında öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz okullardaydı’ dedi. 15 dakika içinde bilgi alınmış. ‘Çok şükür, okullarda can kaybı olmadı ama o haberi alana kadar büyük endişe yaşadım’ diye anlattı. Kolay değil, İzmir’de 3 bin 600 okulda 850 bin öğrenci ve onların öğretmenleri görev yapıyor. ’Onların emanetini omuzlarımda hissediyorum’ diyor. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, verilen bilgilerle yetinmemiş. ’Pazar günü ‘Bana hasarlı okulları gösterin’ dedim. Okulları gezdim. 139 okulumuzda hafif hasar var’ dedi. Okullar zaten 1 hafta eğitime ara verdi ama bu sadece okullardaki hasar için yapılmamış. Daha çok çocuklara psiko-sosyal destek vermek adına böyle bir karar alınmış. ’Herkes emin olsun, en ufak bir risk gördüğümüz okulumuzda gerekli tedbirleri almadan kapılarımızı çocuklarımıza açmayacağız’ diye güvence verdi. Dolayısıyla okullardaki hasar durumu, okulların açılmasına engel görünmüyormuş. İzmir'de bu yaz 50 okul yıkılmış Hatırlarsınız, Milli Eğitim Bakanlığı okulları yıkıyor diye haberlere konu olmuştu. Aileler, siyasetçiler kimi zaman bu yıkımlara engel olmaya çalışmıştı. Ziya Selçuk, ’Bu yaz, ağustosla ekim ayı arasında İzmir’de 50 okul yıktık’ dedi. Allah korusun. Deprem tam da eğitimin devam ettiği bir saatte vurdu. Büyük bir felaketin eşiğinden dönülmüş. Zamanında tedbir alınınca oluyor. Ziya Hoca o okulları yıkmasaydı, bugün başka şeyler konuşuyor olurduk. Görüntüleri incelemiş Milli Eğitim Bakanı, deprem anına ilişkin okullardaki kamera kayıtlarını incelemiş. ’Deprem anında, okullarda bulunan öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve okul müdürlerimiz eşliğinde güvenle tahliye edilmiş’ dedi. Ziya Selçuk bunda deprem eğitiminin önemli olduğunu söyledi. Konuyu biraz açmasını istedim. Deprem eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı, deprem eğitimini iki koldan yürütmüş. Öncelikli olarak öğretmenleri eğitmişler. Ve deprem eğitmeni yetiştirmişler. Milli Eğitim Bakanı, bu çalışmaya ilişkin verileri tek tek anlattı: 2- 2019 yılından bu yana uzaktan eğitim yöntemiyle tam 110 bin öğretmen eğitilmiş. 3- Önce 567 öğretmen bu iş için yetiştirilmiş. Onlar Türkiye’ye dağılmış. Şimdiye kadar 140 bin öğretmene eğitim vermişler. İzmir’deki görüntülerde deprem olunca bir kaos yaşanmadan okulların tahliye edilmesinde, sarsıntı anında çocukların sıraların altına saklanmasında bu eğitimlerin faydası görülmüş. Çocuklara psikososyal destek İzmir’de deprem sadece binaları yıkmadı. Özellikle de çocukların psikolojilerini olumsuz etkiledi. Milli Eğitim Bakanı, ’Çocuklarda bir anlamlandırma sorunu yaşanıyor’ diye anlattı. Çocuklar her şeyi anlatıyor ama ’Şu anda ne oluyor?’ sorusuna cevap vermekte zorlanıyormuş. Japonya’da eğitim alan öğretmenler de İzmir’de görevlendirilmiş. 250 rehber öğretmen hemen çalışmalara başlamış. Bakan, çocuklarla oyun oynamış Ziya Selçuk, ’Depremden hiç söz etmiyoruz. Oyunlar oynayarak normalleşmelerine hizmet ediyoruz’ diyor. O oyunlardan birine de Ziya Selçuk katılmış. ’Çocuklarla elma toplama oyunu oynadık. Bir çocuk, bir elma toplamıştı. ‘Neden bir elma topladın’ dedim. ‘Çünkü bir tane elim var’ dedi. Bir çocuğa ‘Sen kaç elma topladın’ diye sordum, ‘Bin elma topladım’ dedi. Nasıl topladın, dedim. ‘Uzayda biriktirdim, sonra yanıma geldiler’ dedi. Çocukların hayal dünyası bambaşka oluyor’ diye tamamladı sözlerini. Bakanı etkileyen teyze Milli Eğitim Bakanı Selçuk, İzmir’de sergilenen dayanışma ruhuna vurgu yapmadan geçemedi. Bir olay onu çok etkilemiş: ‘Pazar gecesi İzmir’de Kızılay ekipleri yemek dağıtımı yapıyordu. Orada bulunan biri, teyzeye ‘Teyze gel, karnını doyur’ dedi. ‘Sağ ol yavrum, benim evim hasar görmedi, ihtiyacı olanlar alsın’ diye cevap verdi teyze. Görevliler, ‘Olsun teyze, için ısınsın’ diye ısrar etti.’ Ziya Hoca bunu anlattıktan sonra ’Kulak misafiri olduğum bu sesler, Türkiye’nin gerçek sesidir’ diye ekledi. İyi ki o sesler var. 6, 7, 10 ve 11. sınıflar eğitime başlayacak mı? Milli Eğitim Bakanı ile konuşurken koronavirüs nedeniyle eğitime henüz başlayamayan 6, 7, 10 ve 11. sınıfların durumunu sordum. Yakın zamanda eğitime başlamaları söz konusu mu? Ziya Selçuk, ’İkinci dalga gelmeseydi biz rutin olarak bütün sınıfları peş peşe başlatmayı planlıyorduk. Önümüzdeki süreçte diğer kademeler için de yüz yüze eğitim konusu kabinede alınacak kararla netlik kazanacak’ dedi. Bakanın aplikasyonuna gelen bilgiler İkinci dalga artış nedeniyle Bilim Kurulu, 6, 7, 10 ve 11. sınıflar için ’Acele etmeyin. Biraz bekleyelim’ demiş. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ’Bilim Kurulu’nda biraz beklememiz eğilimi var. Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığının istatistiklerini günlük takip ediyoruz. Benim telefonumda bir aplikasyon var. Ben sınıf sınıf, bölge bölge bakabiliyorum. Bana öğretmenler, öğrenciler ve servis şoförleriyle ilgili bilgiler anlık olarak geliyor. Hangi sınıf seviyesinde kaç öğrencimiz ve kaç öğretmenimizde temaslılık durumu var, biliyoruz. Ailesinde temaslı olanları da belirliyoruz. Eğitime başlayacak olan yeni sınıflarla ilgili olarak Bilim Kurulu’nun yeni bir değerlendirme yapmasını bekliyoruz. Verilere bakarak karar vereceğiz. Şu anda ortada bir karar yok’ dedi. Edindiğim izlenim, 6, 7,10 ve 11. sınıflar yüz yüze eğitimi biraz bekleyecek gibi..."