Samsun Baro Başkanı Gürbüz, son süreçte dikkat çekici açıklamaları ile gündeme gelirken, YSK'nın İstanbul seçimlerini iptal etmesi ile ilgili de yine flaş açıklamalarda bulundu. YSK'NIN BUGÜNE KADARKİ TÜM İLKE KARARLARINA AYKIRIDIR Sosyal medya sayfasından açıklamalarda bulunan Samsun Barosu Başkanı Kerami Gürbüz, " YSK kararı uzun zamandır devam eden endişelerimi perçinledi. Çünkü, Karar, YSK'nın bugüne kadarki tüm ilke kararlarına aykırıdır. Bundan böyle tüm il ilçe seçim kurulu başkanları -ki onlar bulundukları il ve ilçelerin en kıdemli hakimleridir- töhmet altındadırlar. Tüm sandık kurulu başkanları ile üyeleri de potansiyel suçludurlar. Bu durum seçim güvenliğini ve yargıya güveni sıfırlamıştır. YSK bu güvensizliğin izalesi için gerekçeli kararında -pek mümkün görülmemekle beraber-sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçmenin iradesini değiştirmeye yönelik işlem ve eylem yaptıklarını somut delilleri ile ortaya koymak durumundadır" dedi. TÜRKİYE'YE YABANCI YATIRIMCI GELMEYECEKTİR YSK'nın İstanbul seçimlerini iptal etmesi ile ilgili kararının uluslararası arenada Türkiye'yi yalnızlığa iteceğini vurgulayan Kerami Gürbüz, "Hatta emperyal güçler, bundan böyle devletimiz yerine her zamankinden daha güçlü şekilde illegal terörize örgütleri muhatap kabul edecektir. Bundan böyle dolar ve eurodaki artışın önlenemeyen yükselişi daha da artacaktır. Artık Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmeyecektir. Yenilenen seçimleri kim kazanırsa kazansın önümüzdeki yaz ve devamında ülkede kaotik bir düzen devreye sokulmak istenmektedir" diye konuştu. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I MAKAMDAN İNDİRME SÜRECİ YSK'nın aldığı iptal kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı makamdan indirme süreci olduğununun da altını çizen Samsun Barosu Başkanı Kerami Gürbüz, YSK'nın iptal kararı ile ilgili şu açıklamalar ve uyarılarda bulundu. "Bu süreç, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı o makamdan indirme sürecidir. Maalesef Ak Parti içindeki bir kısım kifayetsiz muhterisler tıpkı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu sürecinde olduğu gibi bu süreci de doğru okuyamamışlardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi her ne kadar milliyetçi, mütedeyyin, muhafazakar camiaya büyük bir devrim gibi yutturulmuşsa da aslında katı faşizan bir yönetimin alt yapısını oluşturmak için kotarılmıştır. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı makamına bu standartta birini çıkarmak için her yol denenecektir. Herkes artık takım tutar gibi taraf olmak, sosyal medyayı kullanmak yerine milletin memleketin çıkarlarını gözetmek zorundadır. YSK tarihi bir yanlışlık yapmıştır. Ancak bundan sonraki süreç doğru yürütülürse yenilenecek seçimin ortamı özellikle gerilmezse, halen bir umut var demektir. Sonuç : Herkesi süreci doğru okumaya ve sağduyuya davet ediyorum. Çünkü başka Türkiye yok"