Bakan Koca'nın açıklamasında satır başlıkları: Bize kulak vermek üzere ekran başına geçen hanımefendi ve beyefendilere teşekkür ediyorum. Sağlık ordularımızın kahramanlarımızdan gelecek haberleri kendi oğlundan haber bekleyen gibi bekleyen anne ve babalara teşekkür ediyorum. Sahada virüsün izini süren ekiplerimizin sizlere selamlarını sunuyorum.

Ülkemizde virüse 10 Mart'ta rastlanmıştı. 17 Mart'ta ilk kaybımızı vermiştik. O gün itibarıyla test sayısı 98'di. Salgında çok şey yaşadık. 7 bin 185 hayat son buldu. Bugün ağır hasta sayımız 1300'ün üzerinde toplam vaka sayımız yüz binlerle ifade buluyor.

Biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor dönemdeyiz. Daha zor ve umutların gerçekleşmeye yakın olduğu bir dönemdir. DSÖ verilerine göre dünya genelinde 29 milyon 500 bini geçti. Hayatını kaybeden kişi sayısı milyona yaklaştı.

Vefat sayımız Türkiye'nin kıyaslanabileceği Almanya gibi ülkeler dikkate alındığında başarımız ortadadır. Türkiye'nin 9 aydan bu yana salgınla mücadelesinde dünya toplumların duygularıyla benzerlikler gösteriyor. İnsanlar yaşananlara karşı bıkkınlık, hayatın yavaşlayışına karşı öfke duyuyor. Gençler engellenmişlik duygularıyla başbaşa. Yaşlılarda umutsuzluk hatta suçluluk duygusu. Asıl ilginç olansa salgının bize getirdiği izole edilmişlik hissi ve olumsuzlukları sadece bizlerin yaşadığı yanılgısıdır.

Gerçekte düşünüldüğü şekilde yalnız değiliz. Sizi düşünen ailenizin olduğu gibi sizi düşünen güçlü bir devletiniz var. Karamsarlık için neden yok. Hayatsa normal akışına dönmeye hazırlanıyor. Koronavirüs salgını sonu yaklaşan bir salgındır. Bunun heyecan verici açıklamasını birazdan yapacağım.

Salgının yol açtığı karamsarlık tıpkı bir günün geçiciliği gibi geçicidir. Çare belirdiğinde tahammül ve dirayet artar. Yolumuza dirayetle devam ederse, maske ve mesafe kurallarına titizlikle uyarsak, hafızalardan silinmeyecek o görüntülere bizler tanık olmayız.

Devletlerin gücünün sağlıkla sınandığı bu dönemde biz güçlüyüz, güçlü kalmaya devam etmeliyiz. Bazı ülkelerde yaşadığımız olayların olmasına elbirliği ile izin vermeyeceğiz. Pozitif tanı koymuş her hastamız sağlık hizmetini muntazam şekilde almıştır.

Virüsün iz sürücüleri olan filyasyon ekiplerimizin sayısı 11 bin 238'e çıkmıştır. Filyasyon ekipleri yaptıkları tarama ile maruz kaldığımız riski azaltmaya çalışmaktadır. Salgına karşı savaşta bu öncü birliklerin dünyada örneği olmadığını yabancı televizyonların yaptığı programlardan biliyorsunuz.

Virüsün izi sürülmediği için de o ülkelerde salgın gerçek boyutuyla görülmemektir. Aşı bulunana kadar hastalık bir anlamda kendi seyrine bırakılmıştır. Her gün ortalama 100 bin test yapılıyor ve ister taşıyıcı ister hasta olsun sonucu pozitif olan herkesin tedavisi başlatılıyor. Artan ağır hasta ve yeni hasta sayısı kimsenin tedavisini almasına mani olmamıştır.

Sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda. Kendinizi sağlık çalışanının yerine koyun. Onların cephede sizin için göğüs göğüse çarpıştığını bilin. Onlara vereceğiniz destek tedbirlere uymaktır. Hastalığa yakalanmayarak onlara güç verin. Bu savaşta hayati cephe hastanelerimizdir. Bu cephede kayıplarımız oldu.

Eşi benzeri olmayan fedakarlıkların sonu artık ölüm olmasın. Size sağlık personelimizden hep iyi haberler verebilmemiz için bize tedbirleri uyarak yardım edin. Virüs her gün çok sayıda insana bulaşmaya devam ediyor. Hareket kabiliyeti olmadığına göre bunun Türkçesi şudur; çok sayıda insanımız tedbir almayarak her gün kendini virüse maruz bırakmaktadır.

Tüm taşıyıcıları bilmek mümkün olmadığı için herkese taşıyıcı gözüyle bakmak tedbirin temel mantığıdır. Böyle yaparsanız sorunu yönetmemize yardımcı olursunuz. Sizin yardımınız olmadan bu sorunun üstesinden gelinemeyecektir. Artan tehdide karşı bakanlığımız sizlere başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumlarla işbirliği içinde kolaylaştırıcı hizmetler sunuyor. Bunlardan biri halen yeterince kullanılmayan HES mobil uygulamasıdır.

HES mobil uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalıdır. Size bölgesel risk haritalarını sunuyor. Risk değerlendirilmesi yapıylor. Uygulama sizin risk yönetim rehberinizdir. Kullanımı ise basit bir telefon işlemi gibi kolaydır. HES bizim için de büyük bir işleme sahip, karantina koşullarına uyulup, uyulmadığını bu kontrolle öğreniyoruz.

Sorumsuzluk göstererek toplumda risk oluşturan kişilere karşı bir diğer önlem akıllı benzer bileklik uygulamaları olacaktır. Bir salgınla mücadele herhangi bir hastalığa karşı verilen mücadele gibi değildir. Salgın hastalığını toplum olarak yaşıyoruz. Bu çapta sorunlar devletlerin stratejisini mecburi kılar. Devletimizin, Sağlık Bakanlığımızın hastalığın tespit ve tedavisinde örneği dünyada görülmeyen bir gayret içerisinde olduğunu biliyoruz.

Kendisi hasta olmayan taşıyıcılardan virüs başkalarına bulaştığında ağır sonuçlarla karşılaşıyoruz. Kişi başkasını düşünmeye vicdanen, ahlaken mecburdur. Tedbir bir sağlık ve ahlak kuralıdır. Her taşıyıcı her hasta ve sonuç olarak her vaka vefatlarda olduğu gibi toplum olarak gücümüzden, moralimizden, yaşama heyecanımızdan bir şey eksiltiyor. Hiç kimse hasta olursam sağlık çalışanlarımız tedavimi nasıl olsa yapar kolaycılığına düşmemelidir. Bu bir hak ihlalidir.

Sağlık çalışanlarımızın en büyük motivasyonu hasta sayısının giderek azaldığını görmektir, onlara destek verelim. Hastalığa yakalanmayarak umutlarını gerçeğe çevirelim. Durumun salgının kontrolden çıktığı şeklinde algılanması yanlış olacaktır. Hastane yükümüzün arttığı, yoğunluğun etkisiyle sağlık yatırımlarını öne çektiğimiz illerimizde yatak kapasitesini ayrıca arttırdığmıız doğrudur.

Toplumun her ferdinin bile hastalığın yayılmasına razı olduğunu düşünemeyiz. Bu savaşta herkesin bizlerle aynı kararlılıkta olduğuna inanıyoruz. Gece gündüz çalışan sağlık ordumuzun omuzlarındaki yüzünü azaltmak için tedbir seferberliği için kararlı olalım. Maskesiz adım atmayalım, sosyal mesafe kuralına uyalım. Mecbur değil isek dışarıda kapalı ve kalabalık riskli ortamlara girmeyelim.

Başarılı günlerimiz ve başarısızlıklarımız var. Kısıt günleri bize kalkan oldu. Normalleşme sürecinde bir bocalama yaşadık ve bunu aştık. Görünen o ki, bayramlar, düğünler, taziyeler salgın sınavında başarısızlığa yol açan zamanlar oldu. Sonbahara girerken tüm dünyayı tehdit edecek bir riske yaklaşıyoruz. Grip vakaları salgın açısından çok sakıncalıdır. Grip hastalığın yayılmasını, hapşırma ve öksürmelerle yaygınlaştırır. Bir insanın gribe ne kadar kolay yakalanabileceğini hepimiz biliyoruz. Bugünden itibaren tetikte ısrar istiyorum.

Şimdi bugüne kadar duymayı en çok arzu ettiğiniz şeyi ihtiyatı elden bırakmadan söylemenin vakti geldi. Bilimsel gelişmeler bu salgının da sonunun yakın olduğuna işaret etmektedir. Aşı konusunda dünya kamuoyuna yansıyan bilgiler umut veren belki de çare bildiren bilgilerdir. Bilim dünyası yılın sonuna kadar sonuç alınacağı konusunda hemfikirdir diyebiliriz.

Şu anda hazırlık çalışmaları faz 3 aşamasında olan 9 aşı var. Biz de Türkiye olarak kendi aşı çalışmamızı sürdürürken, en erken uygulama için tedarik teşebbüslerimizi başlattık. Bugün Çin Snovak aşısı Türkiye'de ilk uygulamasına Hacettepe Üniversitesi'nde üç gönüllü insanla başladı.

Muhtemelen alacağımız son viraj olan son aylarda yakalanmamaya çalışalım. Hastalığa yakalanmayalım ki hiç eza yaşamadan gerektiğinde aşı çözüm ve ödül olsun. Aşı bir tedavi değil bulaşmaya karşı koruma yoludur. Aşı çalışmasının sonucunu beklemek hepimiz için moral ve güç kaynağıdır. Sağlık ordumuz adına sizden istediğim o güne kadar tedbirlere sarılmanız ve direnmenizdir. Gerçek normalimize döneceğiz. Sizden tedbirlere uyarak bana ve sağlık çalışanlarımıza destek vermenizi istiyorum.

Özellikle zatürre takibini önemsiyoruz. Zatürre oranı ne kadar düşerse hayatını kaybeden hasta sayımız o kadar azalmış olur. Bu oranın önemli bir oran olduğunu, her ili bu anlamda mercek altına alıyor, hedef koyuyoruz. Her ilin yüzde 5'in altına indirmesini, sonuçta 3'ün altına indirmeyi hedefliyoruz.

Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar antiviral ilaç uygulaması yoktur.

Aşıyla ilgili geçen toplantıda da bahsetmiştim. Dünyada yaygın bir ilerleme sözkonusu. Faz 3 çalışmasına gelen 9, 6 çalışmada hastaya uygulamaları başladı. Bu uygulamalardan bir tanesi Çin'de, bizim Bakanlık olarak izin verdiğimiz iki tane oldtu. Biri Çin'den Sinovak dediğimiz aşı, Hacettepe'de 3 sağlık çalışanı ile başlamış oldu. Sağlık çalışanları gönüllü olarak katıldı. Baştan 1200 kişiye yapılmış olacak devamında 10 bin kişiye ilave ediliyor olacak.

Biz bu anlamda 1 ay sonrası için uygulanan aşının etkinliğini, antikor geliştirebilirliğini görmüş olacağız. Bir diğer aşı Faizer'in çalışması. Bakanlık olarak izin verildi. Ayrıca Rusya'da geliştirilen bir aşı ile ilgili müracaat oldu. Bir iki eksiği sözkonusu idi, genel olarak aşının yapılan çalışmalarının uygun olduğunu, fare ve maymun hem faz 1, faz 2 insan çalışmaları yapılmış, olumlu sonuçlar aldığını dosyadan anlıyoruz.

"SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI SÖZ KONUSU DEĞİL"

Dünyada sokağa çıkma yasağı ile ilgili benzer kısıtlamalardan uzak kalındı. Bu uygulamalar tercih edilmedi. Türkiye için de sokağa çıkma yasağı şu anda söz konusu değil.

Özel sektör de esnek mesaiye geçmeli.

Okullar 3 hafta sonra değerlendirilir.

Aşı çalışmalarında Pfizer'in çalışmasına izin verildi. İstanbul'da Çapa, Cerrahpaşa dahil olmak üzere 10'dan fazla merkezde başlıyor.

Bu yıl için değil ama gelecek yıl için yerli aşımızı da üretme noktasında oldukça yol alacağımız kanaatindeyim.

(Okulların açılması) Salgının çok yoğun illerde İl Hıfzıssıhha Kurulları başlatmama noktasında karar alabilir, şu an öyle bir durum yok. Hazırlık ve birinci sınıflarla ilgili '2+5 gün' şeklinde bir uygulamaya geçilecek.

Virüs mutasyona uğramadı. Laboratuvar ortamında oldu ama ciddi anlamda insan bünyesinde etkisini azaltacak mutasyon söz konusu değil.