7 Haziran seçimlerinde AKP, CHP, MHP ve HDP meclise girerken hiçbir parti tek başına hükumet kuracak milletvekili sayısına ulaşamadı. HDP sadece Kürtlerin değil Türk entellektüellerinin ve halkının da desteği ile ilk kez yüzde on barajını aştı.
Bu seçimde seçmenlerin verdikleri mesajlar şunlar oldu:


Neler istenmedi?


·      Erdoğan’ın otoritesi altında kurulacak bir başkanlık sistemi

·      Devletin parasının israfı

·      Lüks içinde yaşayan yönetici, din adamı

·      Kutsal değerlerin politikanın malzemesi olması

·      Sürekli etrafa saldıran ve ağır sözler söyleyen, ayrımcı, kutuplaştırıcı bir dil kullanan lider


Neler istendi?


·      (Şimdilik) parlamenter sistem

·      İş ve işçi hakları

·      Ekonomik refah

·      Uluslararası pozitif bir ün

·      Çözüm sürecini meclis içinde konsensüs ile sonuçlandırmak


Seçmeler HDP’yi meclise getirerek çözüm sürecinde şeffaflık ve eşitlik istediklerinin; Türkiye’de kimlik siyasetinin sona ermesinin bunun yerine özgürlükler üzerinden siyaset üretilmesinin de sinyallerini verdiler.


 Sayın Bahçeli,


Türk ve Kürt milliyetçilerinin birlikte yapacakları anayasa değişikliği toplumsal barışın kalıcı olmasını sağlayacaktır.


Bir siyasi parti olarak MHP’nin  sosyal sorumluluğu  vardır. Temsil ettiği seçmenlerin haklarını Meclis’te korumak MHP’nin birinci sorumluluğudur. Tek başına çoğunluk oylarını alamayacağını bile bile ülkeyi kısa sürede seçimler kaosuna sürüklemek ise sorumsuzluktur.




MHP, dar alana sıkıştırdığı seçmenlerinin önünü yeni politikalar ve yeni söylemlerle açmalıdır. Kürt düşmanlığı üzerinden siyaset yapmak yerine ülkenin bölünmezliğini; halkların birbirleri ile kaynaştığı gerçeğini görmeye ve göstermeye çalışmak doğru olmaz mı? Ülke nasıl bölünür?!Kürt Türk ile; çocukları Laz ile ; torunları Boşnak ile evlenmiş.  Kan kana; yürek yüreğe geçmiş. Bölünme korkusu ve tehdidi yerine birleşme ve büyüme vizyonu ile devlet yönetmek hem MHP’yi hem seçmenleri rahatlatacaktır.